Hüzün Arkadaşım

Yüreğime bir buhran çöker seni dinleyince,
Acıyı sever ahbap olurum kaderime,
Sana yaklaşan yollarda yürürüm çocukça sevincimle,
Hayalperest sevdalar yaşarım yüreğimin fırtınalı denizinde,
Bülbüller söyler dile getirmedikleri zalım türkülerini ,
Yürek cız eder berrak umutlarımı yel alır gider.
Hep acı mı yüklüdür yaralı sevdalar ?
Acısını sevemez mi yaralı yürekler ?...


Sevda seslim hüzün kokar yüreğin,
Can çekişir karanlık, umarsız beyazlığın karşısında,
Güneş bile kıskanır içindeki aydınlığı..
Zamanı geçti boyalı sevdalı yanlız aşkların.
Acı bile sevilir oldu zamansız bulutlu,tuzlu sulu sessiz gecelerde.
Sen büyüdükçe büyüyorsun içimde,
Acımı seviyorum artık , öğrendim sonunda sevmeyi.
Sevmenin ne demek olduğunu sende anladım...

Kahretsin hep seni yaşadım.
Yaşarım yine seni değil senin yanında hissetiklerimi...


Kabuğum dar gelir artık bu sevda yüküne.
Titrek dizlerimle kaldırırm ben bu hayatın acımasız kahrını..
Zaman ! Zaman sen neye ilaçsın ölüme gebe bu bilinmezlikte,
Ölüyorum günden güne,taşıyamıyorum artık ey yaralı yük seni,
Günden güne kan kaybediyorum ,
Paptya kokulu çocuksu düşlerimi geri istiyorum...


Var mı yüreğimin ağırlığını tartacak kantar.
Sayabilir misin içime akıttığım gözyaşlarımı.
Görebilir misin ayrı gören iki gözün bileşkesini.
Hissedebilir misin hissettiklerimi ?
Al biraz da sen taşı yükümü, taşıyabilir misin benim kadar özenli.
Kaç sevda gizli kapısı çürümüş ayaz gönlümde..
Kaçıncı sevdamdın kaç gece sabahladım balık gözlerin için...
Değdi mi sana yaptığım onca özlem,
Gülsuyu yağardı yağmurlar bir zamanlar.
Kokulu telaşlar edinirdik tedirgin bedenlerde...

(dvrc 06.03.2010 )