Hüzünlü Perdesi Kapanırken Umutlarımın
onurla taşıdım bu aşkı sırtımda
gönlüm hicran,gözlerim kan ağlasa da
şimdi yüreğimin tam ortasından
bir ayrılık geçiyor
kuzey ucu soğuk
güney tarafı yakan
ve ellerim kopuk
artık yıldızlar toplamıyor
sıçramış dört bir tarafa
acuze anılarım
bertaraf bir kıyıda
denizlerin köpükleri
kirli yüzümü
hoyratça yalamakta
yılgın bir mülteciyim
bu zavallı hayat kampında
kasırganın izleri,fokurduyor,kızıl ateşlerde
ve ben hala demlenip,pişmekteyim
dinginleşiyorum
ve büyüyorum
karların,çığların saldırısında
sulu sepken,aktım
çamur,toprak ne varsa
el salladım uzaktan
içimde sakladığım
ürkek,korkak
çekingen
bütün kumrulara
tutkulara
şimdi gündüz
,güneşin hüzünlü bakışlarıyla bakmakta
ve yaşama dair,ne varsa
benim umutlarım da
perdesini usulca,yüzüme kapatmakta
giriş müthiş...
ama...
neden sırtında? aşk bir yük müdür ?
bu soruları da sormadan edemedim,
final ise aklımızda yer edecek....
tebrikler.
şimdi gündüz ,güneşin hüzünlü bakışlarıyla bakmakta ve yaşama dair,ne varsa benim umutlarım da perdesini usulca, yüzüme kapatmakta
Buruk hüzünlü ve kırılgan bir şiir di, hüzünsüz ilhamlara ve saygılar şaire
şairi ve güzel mısralarını kutlarım