Hüzzam Bir Tınıdır Yüreğimin Tanburunda Çalan
İçinde bir martının şefkatine sığınır
gümüş ağızlı_bir balığın kaderi
çünkü
hiç bir canlı ölüme teslim olmak istemez
kendimi d/övmek istiyorum aslında
s/ağır gecelerde
canhıraş devam edebilmek
tek taraftan hicret'e
bulutların saçaklarından
yağmurlar akıtan gözlerim
hangi ç/ölüme derman oldu kim bilir
bir ceviz kabuğuyum belki de
dışı sağlam içi çürük
ve bir ömür
acıyla geçen merasimlere
hep aynı selam duruşu
boynum bükük
kopan fırtınaların kıyametinden
bir dal parçasına tutunup
uzanıyorum güneşe
kıraç bağrımda güller açtığı için
belki de meydan okuyorum ölüme
kendimi g/örmek istiyorum aslında
kızıl saçlarımla yüreğine sarılan bir yumak
ve sıkıca sarılıp kör düğüm olmak
lakin,
ne zaman ki aynayla yüzleşsem
deve cüce oluyorum
küçüldüğüme ve suda çekmiş halime gülüyorum
sarp ve dikenli yollar artık karşıma çıkma
hayat
bulutlu ve yağmurlu gökyüzünü,yüzüme çırpma
çünkü
biliyorum ki yaşam kadar
ölüm de hep aklımda....
siyah bir kadının
hüzzam tınısı gibiyim,yüreğimin tanburunda çalan
eylül eylüldür b/akışlarım
ve kirpiğimden dökülen son ıslaklıktır
teslim olduğum sonbahardan
bugün de,takvimlerden emanet aldığım bir gün
evvelden gelip,gittiğimiz ahirete..
alnımdan öp sevgili son defa
beni son durakta karşıla
bu sefer birlikte gidelim hicret'e
bu gün okuduğum en renkli şiirlerden biriydi