İçinden Hayat Geçen Şiir
baktım ki dize dize eksiltemedim seni şişe şişe tüketeyim dedim
aldım lanet başımı/ senle dolu aklımı
bol makyajlı Pera'nın Arnavut bozması kaldırımlarına yollandım
bizim meyhaneye gidip her zamanki köşemize yerleştim
önce bir otuzbeşlik ver deyip Ali Abi'yi dumur ettim
bira sevmezsin ya bilmiyor ki / yine seninle içeceğim
daha ilk yudumda/ sen tanımazsın bizim Foto Hilmi destursuz çöktü masaya
nerelerdesin kötü görünüyorsun şeklinde bir girişten sonra
başladı anlatmaya/ son sevgilisini/ son işini
anlayacağın sonsuz geyik muhabbeti
bir soluk alsa kibarca dehleyeceğim zibidiyi
tam bakışıma muhalif bir gülüş yapıştırıp suratıma yalnız takılacağım kafam bozuk diyecekken
Ayfer gelip çöreklenmez mi masaya
selam bile demeden başladı gazetedeki işinden/ düzen yalakası işvereninden
benim gibi bir kadına yapılır mı diye başlayan sevgilisinin tokat atma girişiminden
ve ardından /soluk bile almadan feminizmin tarihçesinden
off offf kendimi unutacağım bu gidişle seni unutmaya gelmişken
şimdi bunlara kesin ulan aşk acısı çekiyorum deyip konuyu merkezime çeksem
ne arabeskliğim kalır ne sıradanlığım
maazallah tefe koyarlar dillerine düşersem
susayım ben iyisi mi /çaktırmadan içleneyim
tam ayakyoluna gidip oradan tüymeyi hesaplarken
bizim Tiyatro Ayhan'a yakalandım
of dedim içimden bir sen eksiktin masamıza tüy diktin
gel bari /sen de zıkkımlan
a haberiniz var mı dedi bir kaç hoş beş ardından
bizim Selami Abi'ye araba çarpmış geçen hafta
emekli olalı üç gün olmuşken daha
hangi Selami falan derken anlaşıldı
bizim kahveci Selami'ymiş meğer rahmetli
hey gidi koca Selami dedim içimden
tam otuz sene elinde çay tepsisi
bi emekli olayım /görürsünüz siz yaşamayı derdi
sen rahat uyu abi /gördük işte hayat dalga geçiyormuş hepimizle
iki vah vah tüh tüh sonrası masada muhabbet kaldığı yerdeydi
-zaptetmişsin aklımı ve dahi tüm varlığımı
tek tek gidiyorsun kentlerimden yıkarak
enkaz altında düşler bırakarak
öyle bir çığlık büyüyor ki boğazımda
bedenim dar geliyor ruhuma-
nezaket sağımda la havle solumda olmasa
ne engel olabilirdi ki /şu masayı dağıtmama
ben böylesi darlanmışken tok bir ses selam yoldaşlar diye gürledi
aha da bizim Devrimci Hayri
oturur oturmaz başladı memleketin ahval geyikleri
sağdan /soldan 'Ergenekon'dan bir girdi
işte şimdi yandık kollamalı tüm içkileri
üçüncü dublede başlar devrim girişimi
beşincide devirir bütün masadakileri
yedincide kendi devrilir /bizim Devrimci Hayri
yok yok böyle olmayacak kendi masamda misafir gibi
yer mi yok ulan angutlar yalnız bırakın beni /diyeceğim ama
nezaketim dürtüyor sağımda
hayır /bildiğim muhabbetler olmasa hep dinlemesem aynı şeyleri
belki kafam dağılır biraz olsun unuturum seni
yolu yok buradan gitmeli
şöyle bol gürültülü bir mekanda soteye çekilmeli
seni şişelerin dibine dibine gömmeli
zengin kalkışı yaptım "a hayrola /erken daha" sitemlerine aldırmadan
havamda değilim dedim devrim falan yapamam
şaka sanıp gülüştüler Allah'tan
o arayı fırsat bilip /uzadım mekandan
bodoslama daldım Mecaz'a tanıdıklara yakalanmadan
kulaklarımı iğfal ettirdim bütün gece bangır bangır saçma sapan müziklere
bir nevi Çin işkencesi kendi kendime sarhoş da olamadım ne hikmetse
saatler sonra sen 'evet' dediğinde o görevliye
biliyorum /hayırlı hayırsız tüm ?hayır'lar ayaklanacak bende
işte bundan ağladım teğet geçtiğimiz her şeye
ışıklar yanıp müzik susunca
garsonlar barcının da evi var naralarına başlayınca
anladım ki yol göründü bana
güneş Pera'nın makyajını akıtmaya başlamıştı çıktığımda
köşede üç tinerci yatıyordu koyun koyuna
iki çiçekçi çıkanların peşinde son bir cüzdan avı telaşında
travestinin biri kavgaya tutuşmuş sövüyordu bir magandaya
o ara iki yavru kedi dolandı ayaklarıma
eğilip sevdim dakikalarca
anlıyorlarmış gibi konuştum onlarla
iç çekerek abla selpak diyen sesle irkildim
küçük bir kız çocuğuydu kirli yüzünde yol yol yaşlarla
hiç dedi sadece sana ne oldu sorularıma
kıyamadım /doldurdum elindeki selpakları çantama
her seferinde teşvik etmeyeceğim diye söz versem de kendime
dayanamıyorum işte bu hallerine
neyse /ben kafamın içinde gittikçe büyüyen seninle
ufak ufak yollandım Lale'ye bol sarımsaklı bir işkembe içmeye...
Bazen hayatın içinden şiir geçer, bazen şiirin içinden hayat. Çok güzel bir şiir okuttunuz kutlarım Gülşen hanım içtenlikle...👍
öykü tadındaydı....
eyvallah😙👍