İdamlık

Hiç soluklanmadan geçtim buz gibi koridorlardan.
Bir yanımda Diyarbakırlı,diğer yanımda Malatyalı iki gardiyan
Birkaç adım önümde imam,Çorumlu.
Beyaz patiskadan gömlek,önde yafta zorunlu.
Her yer çelik kapı,dikenli tel,dört duvar.
Zaman kör bıçak gibi hayatı doğrar.
Her dilimi acı,elem ve yokluk.
Yorgun bedenimden irin gibi akar günahlarım oluk oluk.
Ne haram yedim,ne çaldım,ne can aldım.
Çekingen olacagıma biraz cesur.
Mazlum olacağıma biraz zalim olsaydım.
O zaman gam yemezdi bu gönül.
Nedir bu bana reva görülen eşedd-i züll.
Yaşadığım düş olmalı,yahut karabasan.
Salavatlarla göründü meydan.
Derme çatma darağacı,ortasında tabure.
İşte cellat,birkac zabit ile birlikte.
Devletletten zevat ile hapishane müdürü.
İftiharla bilumum sefil infaza bastılar mühürü.
Hepsinin suratına,sıfatına tükürdüm.
Çakal bakışlar altında darağacına yürüdüm.
Yükselirken ruhum yüce huzura,dönüp baktımki.
Sallanan bedenim gülümsüyor sanki.
Diyor ki, üzülme sen artık yüce bir makamdasın.
Ab-ı musaffa gibisin,bırak başkaları utansın.

05 Eylül 2008 23 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 17 yıl önce

    tebrik ederim konuya hakimlik le birlikte, şiiri çok güzel yürütmüşsün tebrikler..👍 allah kimseyi zalimlerin eline düşürmesin.. amin.