Ihanet
düşlerimle tutuşturdum bu ateşi 
önce hayallerimi kül etti 
sonra kelimelerimi 
geçmişimi 
geleceğimi 
tüm ezberlerimi... 
çıplak bir pagan gibi 
ateşe verdim her şeyimi
...
her seferinde 
tereddüte kesmiş cümleler dökerdin 
usul usul sönerdi 
sönerdim 
dönüp gitsem derdim uzaklara 
gitsem bakmadan ardıma 
gitsem... 
gitse... 
bitse derdim de 
gidemezdim
... 
anlamazdın ama/ asıl
arkaik yangınlara esaretindi
ruhumu buzullara hapseden
ve nefes nefese hüznü 
ter diye akıtan tenimden...
ah bilsen
her defasında / ben 
sıktığım avuçlarımda
kendimi boğardım sessiz çığlıklarla
ölüm kızıl bir hüzünle gelirken 
bir daha
bir daha ölürdüm içimde
gidemezdim yine de
çoğaltmak için seni 
hep azalttım kendimi 
usul usul 
can çekişir gibi tükeniyordum 
...
şimdi ihanet diyorsun ya adına 
başka iklimde kendimi çoğalttığıma...
oysa/ beni onardım 
biraz daha sevebilmek için seni 
ödünç düşler aldım 
sönmesin diye bu aşk ateşi 
e hadi 
al önüne takkeni 
dök masaya ezberlerini 
yargıla 
sorgula 
eğer tereddütün 
ihanetimden masumsa
kır kalemimi




beden ihanet icindeyken yürek nasıl sadık kalabilir ki?
Şu ana kadar okuduğum en iyi epik satirik şiir diyebilirim bu anlatımla basit şiir den anlıyan hatta günümüzde şiir den uzaklaşan halk tabasından uzaklaşmanız biraz sizi zorlıyacak ama orta derece şiir tutkunları ve şairler içinde bulunmaz hint kumaşı
Kısaca çok ama çok güzel olmuş kalemine sağlık 😎😎😎👍👍ud83cudfbbud83cudfbb
"ihanet hiç bir şeyden daha masum değildir." demişsiniz
bana göre de bu doğrudur ama doğrular görelidir...
insan doğası poligamdır... bu ise gerçek
mutlak doğru yoktur ama gerçek tektir...
ve "tereddütle ihanet arasındaki çizgi sanıldığı kadar kalın değildir"
bana göre beden ihaneti beyin ve yürek ihanetinden daha masumdur
ihanet hiç bir şeyden daha masum değildir.
Siir sularinda yikanir ihanet
ve yagmur olur
yeryüzü
kutlarim
severek okudum