İhtiyat

Tüm gücümle örse vuracağım

Elbette kırılacak o taş

Yalnız ve sade bir yaşantıya razı olmayı bilmektir bu

Saymıyorum yine de bu hayatı

Öcümü alacağım dünyaya bırakmam

Çıngılar çıkartıyorum inatla baltayı taşa vurarak

Kabul etmiyorum

Benimsemedim hiç burayı

Bana bilenmişti insanlar

Talihsiz bir hayatı sırtlanmış olmam yeterliydi bunun için

Yüzüm

Öcü olarak kabul görülmüştü

Rahata varmayan bir yorgunluğu taşımaktan

Yüzleşmeye gidiyorum dünya ile

Usandım 

Acıları ayıtlaya ayıtlaya gövdemden

Usandım 

Şakak kemiğimde bir levye gibi bir acıyla uyumaktan


Örse vuracağım elbet var olan gücümle

kırılmayan taş bırakmadan

Karnımda soluyan o şey

Yaşadığım şeyin özünü görür gibi

Gülüşümde hep bir endişe ile büyüdüm

Saplamanın pimi düşmüş bir traktörün vagonunda yolculuk etmek gibi,

Gözünü ayırmadan kancadan...

Yoruldum,

Yaşıyor gibi olduğumuz o gerçeğin peşinde koşmaktan.


Artıkın veda etmeliyim buna

Geriye dönmeme sözü vermeliyim

Soyunup koynuna girdiğim günahlarıma...

Sevgilim

Sevgilim

Sevgilim

Benim gibi talihsiz bir hayatı sırtlanmış, bağrına bastığını toprağa vermekten gülüşleri güzel olan sevgilim.


Sarmalayacağız..

Çocukların hüznünü iki ihtiyar gibi seninle

İşte sana bir gül 

İhtiyaç değil, ihtiyat


Ömer Altıntaş 

05 Eylül 2022 127 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar