İki Kişiye Bir Dünya

Gelme diyorsun
Bu gel demektir
Birazdan günes dogacak
Dolu dizgin atlilar geçecek yüregimden
Seni düsünecegim
Gümüs mahmuzlarin parlakliginda
Yagmur nal izlerini örtmeden
Sana gelecegim
Bekle beni
Hindistan'da Banaras sehrinde seni aradim
Ganj'in sularinda lanetlenmis insanlar yikaniyordu
Ganj'in sulari pisti bulanikti
Içtim
Bir kadin tanidim Haydarabat'da
Cüzamliydi güzeldi üstelik
Sana benziyordu
Etli dudaklari vardi
Brahman mabetlerinde sevistik üç gün üç gece
Taslarin üstünde yattik
Bir hayvan tarafimiz vardi alimli
Bir Tanri tarafimiz vardi igrenç
Bir insan tarafimiz olacakti
Aradik üç gün üç gece
Bulamadik
Bir Tanri tarafimiz vardi korkunç
Sevemedik

Sonra Nijerya'da Mozambik'te Altinsahillerinde
Kulaklarimda ulu ormanlarin ugultusu
Vahsetin musikisini dinledim yesil yesil
Zifir gibi bir yalnizlikti içimde yoklugun
Iri bir memeydin kalçaydin avuçlarimda
Belki bir tutam tuzdun kirli
Seni düsündükçe susuyordum
Nehirler göller kandirmiyordu beni
O kadinlara gidiyordum
O bakir tenli kadinlara
O kadinlarla da yattim
Adam boyu yapraklarin üzerinde
Boyanip boyanip yeryüzüne çikiyorduk derinlerden
Yorgundum
Kuskuluydum
Iliklerime kadar bendim
Bir yesildim
Bir beyazdim
Karanliktim
Insan eti yiyenler anladi beni

Kanarya adalarinda
Bir kamis kulübede iki ayna buldum
Birinde ellerim vardi kemik kemik
Parmaklarim beni çagiriyordu sana
Birinde gözlerim vardi
Agliyordum
Çignenmis otlara döndüm
Aglamakli denizlere
Köpek baliklarinin azi disleri avutmaz beni

Bir gemiydim
Battim
Santa Isabelle adasinin önünde
Simdi 3200 metre derindeyim
Sana ahtapot gözleri topluyorum
Sana mürekkep baliklarinin gözyaslarini getirecegim
Birak beni
Yosunlarla bir çesmeden su içiyorum
O derinliklerde bir magarada buldum kendimi
Önce garipsedim çiplakligimi
Utandim
Sonralari alistim güzelligime
Bir elim sendin
Bir elim ben
Ayaklarimi göremezdin
Öyle uzaktaydi
Sag kolumu Mekke'de kestiler safak vakti
Utanmaz yalnizligimla kaldim çaresiz

Bitmez
Haçli seferleri boyunca anlatsam macerami
Yakina gel
Dört yanimiz iri istakozlarla dolu
Yalniz degiliz
Tuk ki bu tuzlu baliklarda benim yüreklerim çarpiyor
Tut ki gözümün yarisi elmada yarisi kapanik
Tut ki ben beyaz peynirim ben zeytinim
Al
Ekmegine katik et beni

Dufy'nin bir sokagi vardi bilir misin
Ilkin seni o mor sokakta gördüm
Temmuzun ondördüydü
Bütün itligi üzerindeydi günesin
Bir yesil elbisen vardi
Bir siyah ayakkabin vardi
Bir gözlerin vardi
Bir dudaklarin vardi
Ama ben yoktum o sokakta
Tahiti adalarinda
Gaugin'le seni düsünüyordum
Absent kadehlerinde ellerini içiyordum yudum yudum
Dufy'nin sokagi aklima nereden geldi

Bir çift zar aldim
Attim gökyüzüne
Adis-Ababa sehrine düstü
Adis-Ababa sehrinde kadinlar
Hepyek bakiyordu yüzüme
Yüzümde cinayetler isleniyordu her gece
Kadmiyum kirmizisindan kanlar akiyordu nehir nehir
Sen baksan görürdün
Her gözüme bir düses oturmustu
Sen görsen anlardin
Titanyum beyazi yalnizligimi
Budapeste köprüsünün üzerinde
Bir çingene falima bakti
Dedi üç günde öleceksin
Ben üçbin yildir seni ariyorum
Kapilara sigmiyor umutsuzlugum
Lagim kokulari gibi çirkef gibi kederliyim
Içimden dünyayi ipe çekmek geliyor
Cümle yildizlar sahidim olsun
Yapmazsam adam degilim

Sanghay'da orospular benimle yatmadi
Çirkinsin dediler
Pissin dediler
Yikandim arindim
Afyon yüklü mavnalar geçiyordu Çin denizinden
Birisi geçmisime küfretti
Tuttum öldürdüm
Geçmisim seninle güzeldi temizdi akti
Kirlettim
Affet beni

Hamamatsu'da bir geysa kizi yüzüme tükürdü
Pyong-Yang'da kursuna dizdiler beni
Tiz bir boru sesi üç defa ti çekti
Trampetler basimda zonkluyordu
Kederliydim
Çaresizdim
Canim Tchaikovski'yi dinlemek istiyordu
Ah o keman konçertolari öldürdü beni

Dinsizdim Istanbul'da minareler üstüme yikildi
Yoksuldum Kudüs'te kiliseler kabul etmedi beni
Gelme diyorsun
Bu gel demektir
Birazdan aksam olacak
Rachmaninof'la bir meyhanede içmeliyim bu gece
Sonra sana gelmeliyim
Rachmaninof nereye giderse gitsin

Simdi bir derin mavide aksam oluyor
Gök mavi deniz mavi
Mor daglar yesil agaçlar mavi
Bozuk düzen mavi gecelerden sesleniyorum sana
Ne opera aryalari
Ne besinci senfonisi Beethoven'in
Bir yalnizlik marsidir çaliniyor uzakta
Gün isigi arkamizda kaldi bak
Tanyerinde unuttuk gözlerimizi
Gel artik
Hayata yeniden baþlayalim
Gel artik
Bu mavilerde kimseler görmez bizi

Solfej anahtarlarini kaldiralim
Do'larin mi'lerin önünden
Birakalim bu dünyayi alabildigine dönsün
Ölmekse daha kolay ne var
Yasamaksa sensiz mümkün degil
Iskender adam edemedi bu dünyayi
Biz mi edecegiz
Eflatun çözemedi yasamanin sirrini
Biz mi çözecegiz
Bütün yataklar bir kisilik
Git diyorsun
Nereye gideyim
Birazdan gece olacak
Agir kiliçlar parçalayacak yüregimi
Pis bir koku gibi çökecek üstüme yalnizligim
Seni düsünecegim stepler ortasinda yorgun kimsesiz
Dolu dizgin atlilar geçmeyecek yüregimden
Bir gözümde gümüs mahmuzlarin piriltisi hazin
Bir gözümde bozulmus nal izleri
Durup durup aglayacagim

Sen bu ayriliklar için mi yaratildin söyle
Bu zehir zemberek kederler için mi
Bak bütün orkestralar sustu
Bütün isiklari söndü dünyanin
Korkma
Haydi uzat ellerini
Geçmis yillari yeniden yasayalim bir bir
Bak dinle
Bir seslenen var uzaklardan
Bak dinle
Kader kapiyi çaliyor
Gelme diyorsun
Gelme diyorsun
Bu gel demektir.

Tanrinin biraktigi yerden biz basliyalim
Alti milyar insanin yarisini sen öldür yarisini ben
Üç kisi kalsak yetisir yeryüzünde
Yaklas bana
Seninle kardes degiliz

Hüzünle karisik sevinçlerden kurtul artik
Arzularin o belli belirsiz sicakligini sev
Biliyorsun
Önce Tanri insani yaratti
Sonra insan sevgiyi
Ne yapsak bos
Ne kadar çabalasak faydasiz
Geriye dönemeyiz
Olanlar oldu is isten geçti
Çamurumuza sevgi katilmis bir kere

Kim bu sarkilari söyleyen
Karcigar faslindan düm tek üzere
Aklim bir yere eristi durdu
Susun
Simdi üçgenlerle oynuyorum
Kaldirin bu daireleri
Bir model kiz geldi soyundu karsimda
Saçlarindan üç firça yaptim
Üç tüp boyan vardi
Verenoz yesili zümrüt yesili krom yesili
Hepsini kattim birbirine
Senin yesilini buldum
Senin yesilinde orkestralar Debussy'den çaliyordu
Senin yesilinde unuttum siyahligimi

Bu deli eden ugultu nerden geliyor
Kim kirdi bu aynalari
Toplayin yüzümüzü görelim
Çirkin degiliz artik
Bir kapi açilda önümüzde ölümsüzlüge
Güzeliz
Sabahlar bizimle dolu
Isik diyordun al iste
Kör kiyilara kadar isidi yeryüzü
Renk diyordun iste bak
Buram buram mavi
Çarsilar dolusu kirmizi
Süt beyazindan geceler
Sari günesler ortasinda turuncu bir gün
Yitirilmis saadetlerin bahçesinde mor çiçekler

Kardes degiliz diyorum inanmiyorsun
Yalan bunca faziletler yalan
Bizi bu cigeri bes para etmez insanlar mahvediyor
Aldirma diyorum sana
Dünya ikimiz için yaratildi
Üç milyar insan is olsun diye geldi yeryüzüne

Verdigin her kederin yüregimde yeri var
Hangi kitabi açtiysam seni okudum yillardir
Hangi aynaya baktiysam seni gördüm
Gel desen gelemem
Git desen gidemem
Öl desen kanim akmaz
Anladim artik seni sevmek yüce bir sey
Anladim seni sevmek Tanri'ya yaklasmak gibi

Insanlar içinde bir sana inandim
Bir seni sevdim kendimden baska
Uykularimin bölündügü saatlerde
Sendin düsündügüm soluk soluk
Sivri biçaklar gibiydin karanligimda
Gözümü yumsam seni görüyordum
Oynak türkülere benzeyen yürüyüsünle
Sen çikiyordun karsima
Karanligimda
Iki yildizdi ellerin görülmedik
Karanligimda
Bir orman yanginiydi dudaklarin

Istesen hayat verirdim bu karanliklara
Istersen gökyüzünü bir mendil gibi yirtardim
Denizlerden göllerden nehirlerden
Sana görmedigin renkler yaratirdim
Zamanin ötesinde
Yeni bir dünya kurardim sana
Insansiz Tanrisiz kedersiz
Severdin
Dag rüzgarlarinin serinligince
Yasardin
Bu sefil dünyamizdan uzak

Bir yanip bir sönen isiklar gibiyim
Yumruk kadar yüregimde sen varsin
Kutsal kederler içinde seninleyim artik
Sari badanali evlerde basbasayiz
Bütün duvarlara gölgen kazinmis
Kokun sinmis bütün perdelere
Kapilarda parmaklarin beyaz beyaz
Sokaklarda ayaklarinin izi
Ben bu sokaklarda ölsem
Kaldirimlar çekmez agirligimi
Söylesem askimi asirlar boyunca
Bu iki yüzlü insanlar anlamaz beni

Desem ki yeryüzüne bes peygamber geldi
Besincisi sensin
Desem ki iki kisi kaldik dünyada
Ikincisi sensin
Desem ki biri var yeri gögü var eden
O da sen olurdun
Sana tapmak için
Kilden bir heykel yapardim güzelligince
Bilsem ki sen Tanri'dan iyisin
Bilsem ki Tanri senden güzel degil

Senin o kocaman kocaman gözlerin yok mu
Nasil duruyor boslugunda arzularin anlamiyorum
Nasil nasil bakiyor bana
Böyle merhametten uzak
Git diyorsun
Nereye gideyim
Ümitlerim ne olacak
Bunca siirleri kim söyleyecek sana
Kim anlatacak dünyaya sigmayan güzelligini

Gitmek mümkün olsa da gitsem uzaklara
Sevmesem seni bir daha
Paramparça etsem yüregimi cam gibi
Sonra yaksam
Savursam küllerini karli daglardan açik denizlerden
Yine seni severdim toz toz
Yine sana tapardim küllerimin agirliginca

Bu oksijen gazi olmasa da olurdu
Ama Beethoven gelmeseydi dünyaya
Seni bu kadar sevemezdim
Ikimizin ortasinda o duruyor
Sagimizda birinci keman
Solumuzda ikinci keman
Karsimizda üçüncü keman
Sonra orglar flütler kontrbaslar
Sustur su orkestrayi Beethoven
Simdi dokuzuncu senfoninin sirasi mi

Bunca yalnizliklar bunca yokluklar benim isim degil
Bu çirkinligi ben yaratmadim
Ne de bu kahpe güzellikleri
Bende sevmedigin ne varsa senden türedi
Su karanlik bakislar
Su ellerimin pisligi
Su dudaklarimdan çikan igrenç sözler
Besbelli senin eserin
Ne buldumsa sende buldum kötülükten yana
Ne ögrendimse senden ögrendim
Seni sevdikten sonra basladim yasamaga

Seni Tanri yarattiysa beni kim yaratti
Bu azabi kim verdi bana
Çingirakli yilanlarin zehirini içtim
Balinalarin kusmuklarini
Kükürt kokulu imkansizliklar içindeyim
Oysa güzeldim tarihin ilk çaglarinda
Görsen sasardin
Öyle aydinliktim
Öyle iyiydim
Kobalt mavileriyle doluydu yüregim
Kursun beyazlariyla
Severdin beni
Midye kabuklarinin yesilligince

Sonunda dedigim çikti iste
Samanyolundan bir yildiz düstü dünyaya
Sinekler gibi eziliverdi insanlar
Her sey bir anda olup bitti
Yapayalniz kaldik
Ne radyo aktivite ne mantar seklinde bulutlar
Ne yasamak sevinci ne ölüm korkusu
Sonunda üç kisi kaldik dünyada
Sen
Ben
Bir de Jiro'nun Manon Lesko'su

Yine bana bakarken yüzün kizariyor
Toplum kurallarindan kurtulamadin daha
Bütün çayirlar bombos
Görmüyor musun
Al basini daglara çik
Avaz avaz sarki söyle sokaklarda
Bir kibrit çak
Bütün evler yansin
Yüzbin yilin öcünü al bu *** dünyadan
Sonra kaldir kendini denize at
Biraz serinle
Sevebildigim kadar insanim ben
On gram arsenik yeter canima
Beni düsünme

Uzun mistral rüzgarlarinin üzerine
Nimbüs bulutlari geliyor kaç
Uykumuz bölündü çiril çiplagiz
Kum firtinalari basladi
Çin seddinin ötesinde
Gölgemizi bir Asya sehrinde unuttuk
Taklamakan çöllerinde kaldi rüyalarimiz
Haydi git
Yok olduk iki oldugumuz yerde
Haydi git
Bir kalirsak yine var olacagiz.

Besyüz borazan birden çaliyor
Bin davul birden vuruyor basimda
Gök gürültüleri
Çekiç sesleri makine sesleri
Daglardan kopan kocaman çiglar
Taslar
Kayalar
Ey üstüme üstüme gelen deniz
Ey cam kiriklarindan kader
Yeter artik
Nerdeyse çildiracagim
Bir yesil ötesine geldim durdum iste
Merdivenin son basamagindayim
Bir adim daha atsam
Kimseler tutamaz beni
Bir adim daha atsam karanliktayim

Kaç kere söyledik
Su potpuriyi çalmayin diye
Anlamiyor musunuz
Fa diyez bemol çaresizlikler içindeyi
Bir duvar yikiliyor altinda kaliyoruz
Bir adam ölüyor bizi gömüyorlar
Susturun su kemanlari
Biraz da ilahlar aglasin yoklugumuza
Kirli gözyaslari kirik iskemleler
Basi bozuk Çigan havalari
Yeminler notalar akortsuz teller
Ve sakat çocuklari Nagazaki'nin
Biz bunun için mi geldik yeryüzüne
Devirin su putlari
Mukaddes kitaplar bize göre degil artik

Sinemaskop rezaletler içindeyiz
Café Chantant'larda dua ediyoruz
Mabetlerde çiftlesiyoruz artik
Mesuduz
Dokunmayin keyfimize
Saint Pierre'in doksandokuzuncu göbekten torunu
Strip tease yapiyor
Foli Bergere revüsünde her gece
Gelsin arkasindan sampanya siseleri
Kauçuk gögüslü kizlarda bir naz bir çalim
On derste ask
On derste güzellik
On derste cinsiyet
Ve tam onbin yildir arayip bulamadigimiz fazilet
Sonra mezarliklar dolusu günah
Genelevler dolusu namus
Velhasil ailece rock'n roll dansi ögrendik
Tepinip duruyoruz

Pirinç tanelerine çizdigimiz kral resimleri bizi kurtarmadi
Ne de Babil'in asma bahçeleri
Hakkini veremedik alin terimizin suçluyuz
Har vurup harman savurduk ömrümüzü
Akilli bir maymun olmaktan öteye gidemedik
Simdi bu kördögüsünde yenildikse suç bizim
Geç anladik zavalliligimizi
Her seyi bu sagir göklerden bekledik yillardir
Bizi kimseler inandiramadi ölüme
Bize kimseler ögretmedi insanligimizi

Kim kurdu bu düzeni nerdeyiz
Bu tekerlekler nasil dönüyor boslukta
Bu umutlar bu dualar bu kahrolasi hayaller
Nasil bunca yildir barindirdi bizi
Bu kati yürekli topraklar
Bu gülünç mezartaslari
Ölümler ölümler ölümler
Ölümlerden beter yalnizligimiz
Bu macera ne zaman bitecek söyleyin
Söyleyin ne zaman aydinlanacak
Bu karanlik alin yazimiz

Harun-er Residin gazabina ugradik cümlemiz
Basparmaklarimizin birinci bogumundan vurdular bizi
Bir düsüs düstük Eiffel kulesinden
Sersefil oldu ölümüz caddelerde
Nice evlerin nice apartmanlarin bütün agirligi üzerimize kursun gibi çöktü
Sokak köpekleri isedi kanli gömlegimize
Yedi yildiz senesi bagirdik agladik
Kimseler duymadi sesimizi Lili Marlen
Besyüz sene sonra anlasildi yoklugumuz
Iste biz böyle yitirdik inancimizi Tanriya
Keyfimize dokunmayin
Adamakilli sarhosuz

Ya bir gül koparin bahçenizden
Koklayalim
Ya bir yudum su doldurun taslarimiza
Içelim
Ya da bir dilim ekmek verin
Sükredelim yasadigimiz
Karanliklar içinde
Çamurlar içindeyiz
Tutun kaldirin bizi
O yalanci sevginiz sizin olsun
Biz yasamak için geldik yeryüzüne
Alin basiniza çalin merhametinizi

Körsünüz ya da sagirsiniz
Beyaz çorap giydi diye
Ku Klux Klan derneginin adamlari
Bir zenciyi linç ettiler
Görmediniz
Ibni Mansurun besinci karisini topraga gömdüler beline kadar
Sabahtan aksama dek yedibin kisi tasladi
Yedibin kisi tükürdü yüzüne görmediniz
Su gökkubbenin altinda
Bosa gitti nice bonjour'larimiz
Sonra üç kere good night dedik
Duyan olmadi

Ya savas meydanlarinda yitirip bulamadigimiz gerçek
Engizisyon iskenceleri yirminci yüzyilin
Firinlar
Gaz odalari
Kitle halinde ölümler
Kara sineklerin kondugu çürümüs et yiginlari
Yaylim ateslerile delik desik olmus insanligimiz
O azgin atlarin çignedigi kollar bacaklar
O kan çanagi gözler
O süngü uçlarinda yükselen kesik baslarimiz

Bizi alçaltan bu kanli zafer taçlari iste
Öptügümüz o pis eller
O maymun maskara soytarilar
Küçük orospular
Kirli zevklerimiz
Yatagimiza giren frengili kadinlar
Aldigini geri vermez bir karanlik dört yanimizda
Hangi perdeyi aralasak gece
Hangi tasi kaldirsak çaresizlik
Ölüm isli bir fener isigi bu karanliklarda
Ölüm yorgun askerlerin tek umudu sicak
Biz bu ölümlerle yakiniz ölümsüzlüge
Bu karanliklarla uzak

Siz dilediginiz sarkiyi söyleyin yine
Yine karamelalarla kandirin küçük kizlari
Irzina geçin torunlarinizin
O sapik arzulariniz yükseltecek sizi
O karanlik odalarin basibos rahatligi
Varin dilediginiz gibi yasayin artik
Bir gün bütün günahlariniz bagislanacak Tanri katinda
Ne cehennem atesleri ne o köprüler kildan ince
Sizin için degil
Siz öyle Tanrilarin böyle kullarisiniz iste

Simdi de oturmus tuz biber ekiyorsunuz yaramiza
Kiliselerde camilerde ögütler veriyorsunuz Tanri adina
Sonra her gece bir cinayet isliyorsunuz
Temiz çarsaflarda pis kaniniz
Uykularimizda gölgeniz korkunç belali
Sizi sayiyla mi verdiler bize
Defolun karsimizdan
Bize kendi derdimiz yeter
Kaninizi bulastirmayin ellerimize

Yüzsüzlügün bu kadarina pes dogrusu
Haydi biraz egin basinizi
Bizden af dileyin
Kederimizi anlayin artik
Saygi gösterin sevgimize
Belki sizi affedebiliriz
Ne de olsa insaniz biz de
Bir zayif tarafimiz vardir

Nasil aldandik bunca zamandir
Nasil inandik güzelligine hayatin
Bize ne dogan günesten
Büyüyen bugdaydan akan sudan bize ne
Alabildigine kederliyiz yorgunuz
Bize dostlugu ögrettiniz
Bize sevmesini ögrettiniz böyle delicesine
Sevdikse günahlarimiz Tanri ?nin boynuna
Sevilmedikse insanlar utansin kederimizden
Ne aradik ne bulduk dünyanizda söyleyin
Bir sevgiyi bile çok gördünüz bize
Öpüstük uykularimizda ayipladiniz
Kara kara yengeçleri saldiniz üstümüze
Simdi de bir yasamaktir tutturmussunuz
Rahat birakin bizi
Gögüyle deniziyle
Tasiyla topragiyla
O yoktan var ettiginiz Tanri'siyla
Dünyaniz sizin olsun.

Bogaz tokluguna yasamalar bizi kurtarmaz artik
Biz oldum olasi kör dogmusuz
Brakisefal kafalarimiz bir ise yaramiyor
Hele su bizimsiz ayaklarimizin haline bakin
Aptalligimiz yüzümüzden belli
Aynaya bakip gülüyoruz
Oysa bütün çirkinligimiz asikar ayna gibi
Söyleyin bir Shakespeare mi akilliydi içimizde
To be or not to be

To be or not to be bir sey degil yine
Sen olmasan benim varligimdan ne çikar
Ama sen yoksun iste
Bense bütün insanlar gibi ha varim ha yogum
Yine sana çikiyor bütün yollar
Yine bütün iki kere ikiler dört ediyor
Dönüp dolasip ayni yere geliyorum.

Hani o iki kisilik dünyalar bizimdi
Hani sen iyiydin
Halden anlardin
Hani sen git demeyecektin bana
Ve ben her seye ragman gelecektim
Içimde bir umut
Ellerimde olgun meyvalar
Dünya nimetleri
Gözlerimde yanip yanip sönen bir pirilti
Ama ne sen gel dedin
Ne de ben gelebildim her seye ragmen
Askimiz ayriliklarla basladi

Deli dolu akan nehirlerden tas tas sular içtik
Öyle ateslerle doluydu yüreklerimiz öyle tutkundu
Karli daglarin serinliginde uyurduk geceleri
Deniz fenerlerinin isiginda yikanirdik
Köpükten bir çalkantiydi içimizde zaman
Ne yana baksak denizdi maviydi isikti
Sonra bir çaresizlikti zifir
Akintiya kapilmis gemiler gibiydik

Bir org çalinir gibi yanibasimizda
Öyle kendinden geçmis öyle basibos
Öyle derin duygular içindeydik anlatilmaz
Sarhos rüzgarlara biraktik kendimizi
Aldigini geri vermez dalgalara
Görmedigimiz ülkeler gördük gün dogusunda
Tatmadigimiz yemislerden tattik günahkar olduk
Alevden bir tasta eridi günler
Bir cehennem atesiydi ask içimizde
Hiç sönmiyecekmis gibi yaniyorduk

Tutsakligimiz nasil basladi bilinmez
Pasli demir kapilar kapandi üstümüze
Tas duvarlarda kayboldu boguk seslerimiz
Çaresizligimizi bize aynalar söyledi inanmadik
Kusatildik ansizin kederle ayrilikla
Aman vermez karanliklar sardi dört yanimizi
Yalnizlik bir agri gibi çöktü basimiza
Uyuduk bir daha uyanamadik

Simdi bir kutup var sana çeker beni
Bir kutup var senden öteye
Ben onun için böyle ortalikta kaldim
Dag yollarinda caddelerde sokaklarda
Onun için bulup bulup yitirdim seni
Hangi kapiyi çaldiysam sen açtin bana
Hangi gözümü yumduysam seni gördüm
Zamandin zamandan öte bir seydin
Yillarca bir mesale gibi yandin uzaklarda

Bu manyetik alanda bogulmam senin yüzünden
Bu zincirleri sen vurdun ellerime
Sen getirdin bunca karanliklari
Al sunu mumu yak
Korkuyorum
Bir tas aldim attim denize
Günahlarimdan kurtuldum
Alfabenin yirmisekizinci harfindeyim
Öteye gidemem
Itme beni

Benim de bir insan tarafim vardi
Bakma böyle kötü olduguma
Benim de dileklerim vardi
Benim de bir bekledigim vardi yasamaktan
Yeter artik vurma yüzüme çirkinligimi
Her gün bir kadin aglar benim yüzümde
Büyük dertler içinde benim ellerim
Anlamiyor musun
Sen sevildigin için güzelsin bu kadar
Ben sevilmedigimden böyle çirkinim

Bütün kötü yerlerde ben kokarim
Biliyorum
Bir hayvan lesiyim öleli kirk gün olmus
Fabrika bacalarinda bir kara dumanim
Zehirim akrep kuyruklarinda
Kötüyüm sevemedigin kadar
Öyle fenayim
Kapanmamis biçak yaralarinda
Bu pis çöp tenekelerinde unut beni
Unut artik
Bayat bir ekmek gibi
Çürümüs bir elma gibi

Sarin badanali evlerde kazanlar kaynar
Sari badanali evlerde günah islenir her gece
Sari badanali evlerde ölüler yikanir
Sari badanali evleri sev biraz
Bu evlerde zaman benim aksamlarimdir yitirilmis
Bu kazanlarda benim gözbebeklerimdir kaynayan
Bu sarilarda benim yüregim bir ölür bir dirilir
Anladim
Bu dünyada benden baska kimse yok beni anlayan

Tosca' dan bsir arya hatirliyorum simdi
Sus biraz
Ensemde bir akrep yürüyor
Birak yürüsün
Sabaha asacaklar beni
Dokunma
Yedi canim vardi ikisi gitsin
Bunca ölümler az gelir bana

Kalbimi yardim
Bir damla kan akti
Kutuplara kar yagiyordu
Üsüdüm
Failatun vezniyle seni çagiriyorum
Bana inbiklenmis yesilligini getir
Dur gitme
Bes kurusum vardi kaybettim
Dur gitme
Isirgan otlarindan kurtar beni

Deniz analarinin gözlerini çaldim
Sana bakmak için
Günesi üçe böldüm
Al biri senin olsun
Yüzümde bes biçak yarasi var
Bir de sen vur
Barut kokusunu severim
Bir portakali dilim dilim soy
Aciktim
Tut ki ben yogum artik yeryüzünde
Tut ki bir marul yapragiydim
Öldüm

Al su serçe parmagim sende kalsin
Ben kötüyüm
Allahsizim
Korkunç çirkinim
Ben seksensekizinci tul dairesiyim
Sag gözümün üç kirpigini kestim
Al
Ben lanetlendim

Chopin'in cenaze marsi çaliniyor
Ölüler ayaga kalkti
Görüyor musun
Su soldan ikinci benim
Senin yüzünden öldüm
Simdi seni getiriyorlar karanligima
Agliyorum
Biraz sev beni
Yaklas biraz
Gül biraz
Seni affediyorum

Kuskonmaz dallarina astim kendimi
Sedir agaçlarina gül yapraklarina
Basimi taslara vurdum
Gözbebeklerimde büyük camlar parçalandi
Tanrisal duygular içindeydim
Bütün Tanrisizligimdan uzakta
Bir kemiklerinin sertligini aldim
Bir teninin akligini
Sonra sicakligini dudaklarinin
Gel bak
Sana bir Tanrı getirdim
Gel bak
Bir tanrı yarattım senden


1957


ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

09 Ağustos 2012 34 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (4)
  • 11 yıl önce

    evet bende uzun şiir yazmayı severim yazarımda bazen ama şimdi bu şiiri okuyunca farkettim ki kaleminiz çoook usta, tebrikler doyarak ve keyifle okudum. takdire şayandı...

  • 11 yıl önce

    soyisim ki her kim ise her ne karın ağrısı oğul mu oğuz mu domuz mu ise.....

    her ne hikmetse herhangi bir yerinde dünyanın yaşayan bir -can- ise zamanın 957'sinde....a efendiler

    şirke koşmuşluğu vardır ki bu bedbahtın birileri de bunu sanat namına yayınlar

    bknz. bir tanrı yarattım senden....

    hay seni öküz /

  • 11 yıl önce

    Evet öyle uzun şiirler uzun soluklu roman gibi. İnsanı hiç bitmeyecek bir serüvene sürüklüyor.

  • 11 yıl önce

    ümit yaşar OĞUZCAN... Çok uzun şiirdi.anlaşılan şair uzun şiiri daha çok seviyor