İlkokul

İlkokul birinci sınıf,henüz yaşım yedi
Bir sınıfta sayımız tam tamına elli
Usulca açılınca kapı,güleryüz birisi
Gelen öğretmendi.
Elince ince bir çubuk,kızılcık ağacından
Avuçlarıma vurunca kıvranırdım acıdan
Her dayakda yere bakardım utancımdan.

Okuyup büyük adam olmaktı idealim
Avukat,tabip ya da muallim
Bu sevda ile başlamıştı ilk talim.

-Ali yat uyu yat,sakın koşma,
Ayşe sen de ip atla...

Alfabeyi sökmek,tanımak kara tahtayı
Hiç unutamam beyaz yaka takmayı
Önlüğüm biraz eskice ama temiz
Okula da bir hayli uzaktı evimiz.

İliklerimde hissederdim ayazın acısını,
İncecik kara önlük nasıl da ısıtırdı kanımı?

Kar kış demeden git gel,ayağımda lastik çizme
Gelecek yılda giyeceğim şayet dayanabilirse.

Birde çizmesi olmayanlar vardı,yürekler dayanmaz
Utançlarından olacak, asla kara tahtaya yaklaşmaz!

Kitaplarımı kapladım gazete kağıdından
Aralarına çiçekler koydum ince ve kurularından
Tam bir düzine kalemim vardı,kurşundan
Dayımın okul hediyesi o da en ucuzundan.

Dayıma söz verdim okulda birinci olacağım,
Sınıfta kalmak yok tenbel çocuk olup da,
Her soruyu cevaplıyordum bir solukta,
Öğretmende hemencik çok sevdi beni,
Yıllar sonra anladım o'¨ nun kiymetini.

Bizleri dövmüyor,bir tür çiçek ekiyormuş,
Eğitmek adına kutsal çile çekiyormuş.

Merasimlerde okunurdu fazileti Cumhuriyetin
Faziletler içinde geçmiyordu değeri öğretmenin
Oysa öğretmen,düşmanı iken cehaletin
Az.buçuk maaşla itilmiş ortasına sefaletin!

Odun kömür bulanmazdı kış çok yaman
Bir keresinde müfettiş bey geldi Ankaradan
Sorular sordu bize ocaktan, 19 mayıstan
Tek sınıflı okul çatısı kış boyu akıyor
Sıvalar dökülmüş,tavan tepemize sarkıyor
Duvarda asılı al bayrak, bir kaçta resim
Çağırınca tahtaya müfettiş, kısıldı sesim.

O sordu,ben tek tek cevap verdim sorulara,
-Aferim evladım,şimdi otur bakayım masana.

Teftiş tez bitti, meğer çok kolaymış,
Ta Ankaradan gelmek asıl olaymış!
İyi raporu vermiş bay müfettiş okula,
Bakmadı bile tezek yaktığımız sobaya.

Hedefimiz, Batı uygarlığını yakalamak dedi,
Yağmurlu havada içtimada bekleterek bizi.

Günlerce Batı ya bakdım, Uygarlık gelir mi? Diye,
Hayellerim hüsrana uğradı,günlerim geçti nafile.

Gelmedi ne medeniyet ne de uygarlık, ben de çark ettim,
Güneş hep Doğudan doğuyordu bunu bariz farkettim!

İlkokulum nasıl unuturum seni?
Her saat başı öten zil sesini,
Bir gün alınca mezuniyet karnesini,
Notlarım yukardan aşağı hep pekiyi,
Hafızamdan asla silemem o puslu maziyi,
Bırakmak istemiyordum öğretmenimin elini.

Uğruna canım feda ey aziz öğretmen,
Göz yaşlarım niçin akar hala bilemem?
Geşti yıllar maziyi hafızamdan silemem,
Çocukluk bu,
Bir şey daha var amma diyemem....

06 Eylül 2009 14 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar