İnce Ağrı

Bir ince ağrıydı içimdeki

El yazması kitapların yazdığına göre

Bu deruni ağrı iki şeyin habercisiydi

Bir, müebbet bir sessizlik
İki, satırlara kurulan darağaçlarında infaz




Yazılan çizilen her şey doğruydu

Önceleri
Baharı giyinmiş şiirlerimde yemyeşil cennetimdin
Salkım saçak

Masmavi gökyüzüydün kelimelerin uçuştuğu
Güneşimdin sarı sıcak

Gülerdin
Gül bahçesi olurdu dünya kucak kucak



Sonra

Ne kuşlar yetişti gidişine, ne şiirler geri çevirebildi
Dolu dizgin bir kaçıştı bu

Baharın ortasında yağmurların ertesinde
Deli bir kıştı bu

Siri Derya ya döndü gözlerim, bent tutmaz artık
Sanki insan değil taştı bu

Bir ikindi vakti gözlerimin önünden, ömrümün önünden
Sır olup
Bilinmezliğe aşıştı bu



Bir sensizlik çöktü gökyüzüne, sonra karanlık

Sararıp soldu
Adına yazılmış renk ahenk şiirlerim

Sabrı sükun kayboldu
Artık anbean sinemde büyüyen cinnetimdin

Gün döndü, devran döndü, olan oldu
Bu hikaye
Kaybettiğim silik izlerinde son buldu



En sonunda

Tüm sermayesi yalnızlığı olan bir adam
Geçti bu dünyadan...

Sonra eski şiirlerim...gözlerimin önünden

Yine içimdeki yıkıntıyı
Durmak bilmeyen sarsıntıyı
Şah damarımdaki apansız çarpıntıyı
Gözlerinde vurulan kuştaki çırpıntıyı

Bu şiirler anlattı marazi bir sessizlikle

Bu dünyaya benden kalan miras diye, haldaşlarıma

31 Ocak 2011 124 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar