İnsiye
Ben,
bilinmemesi gerekenlerin bilgesiyim;
söylenmesi gerekenlerin ketumu...
Durduğum yer,
sezginin çıldırtan uçurumu.
Konuşuyorsam,
sonum olacağını bile bile;
sözler çatıp bir gemi yapıyorsam,
kaçırmak içindir
sezdikçe bilinen,
bilindikçe sezdiren birikimi,
hep beraber kölesi olduğumuz
algının yanıltıcı tufanından...
Ben,
köhne tapınakların
esrik dervişiyim;
kovuldukça aşk belenen.
Müzmin insiyesiyim;
hikmet içre olup
hidayetten bihaber gezinen.
Kayıp hayatlarınızda
münzevi bir incir çekirdeğiyim;
içinizi doldurmak için uğraşıp
kendi içini dolduramamanın aczini yaşayan...
Ben,
İlacı bilip de bulamayan
Lokman Hekim'im;
bulsa da kullanamaz,
yazgı aciziyim;
ölümü getir bana ey eşsiz ab-ı hayat;
çünkü ben,
tılsımın değil
perdeler ardındaki o büyülü formülün peşindeyim!
Zafer Gün