İntihar Kürsüsü

Bir martının kanadına kurulmuş şehirleri
Küçük bir dalga nasıl yıkabilir ?
Nasıl ıslanır zaman ?
Nasıl geçmişi kaybederiz , kum taneleri çizerken gökyüzünü göğsümüze doğru...

Ansızın uyanırken yaşamaktan , yokluğuna uyuyorum sanki
Elimde insanların ikinci yüzleri
Güneş aynalara dönük
Aynalar kar tanelerine
Kar taneleri ellerinde yanıyor
Üşüyorum bilesin...

Birden küçülüyor sokak lambaları
Binalar küçülüyor
Yollar kısalıyor saçlarıma doğru
Avuç içlerim maviye boyanıyor
Her yer bir avuç deniz
Bir avuç mavi sanki.

Sesim gürleşiyor gök gürültüsünü bastırırken dudaklarım
Sözcükleri yudumluyor denize sıfır bir manzara
Gözlerimde çıldırmış düşlerin manifestosu !
Bileklerim kanın en ucuzunu giyiniyor
Üryan kalıyor bir şiir
Tanrının gözünde .
Çığlıklarım terk edilmiş çocukların açlığı
Çığlıklarım bir morgun gürültüsü !
Çığlıkların çok kalabalık.
Ama unutma
Her kalabalığın imparatorudur bir yalnızlık...

Evrensel artık gidişin
Bir tren camında.
Bu şehirden geçmeyen her otobüs için evrensel
Ezilmiş her topluma sesleniş gibi evrensel
Özgürlük gibi
Beklemek gibi
Gerçi beklemek şimdi, fiyakalı bir kağıt kesiği...

Kulaklarım Azrail'e uğramış bir kemanın inleyişine dokunuyor
Bir şiirlik mesafe var cennetle aramda
Bir şiirlik mesafeden daha yakın cehennem
U-zat kırmızı bir duaya ellerini
n
u
T-üm geçmişin sokağa atılmışlığını
u
T-uttuğum anda ellerini...

Yanaklarım , yağmurlu bir günün ıslak kaldırımları
Gözlerim İstanbul'un telaşlı hali
Ülkesini terk etmeye hazırlanan bir başbakanım ben
Seni düşünmek ise bir yardım kuruluşu
Şimdi
Yanağında oluşan çiziğe astılar bedenimi
Sen ne zaman gülümsesen ayağım yerden kesiliyor !

Cümleler göç ediyor başka yaşanmışlıklara.
Bende
İniyorum intihar kürsüsünden
Görüyorumki ölmek için sıraya dizilmiş insanlar
Çaresizliğe batıp çıkarken
Merak içinde bana bakan gözlere fısıldıyorum

-Mecburdum
Ölüyormuşum gibi sevdim onu.

10 Mart / 2012

28 Mart 2012 94 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    emeğine ve kalemine sağlık çok güzel olmuş 👍