Işığın Kavşağında
Gök kubbenin altında kıskıvrak yakalandım.
Yeryüzünden bir derviş çağırıyor beni yanına:
“Aç gönül gözünü,
Yasla kulağını toprağa,
Ve hisset dünyanın ruhunu”
diye diye sayıklıyor.
Dolanıyorum çevresinde,
Sekiyorum gölgesinde,
Düşüyorum dünyaya,
Süzülüyorum rüzgârda.
Yarılıyor gök kubbe,
Yalnız bir yıldız kayıyor,
Cilveli bakışlar atıyor —
Gözlerim kamaşıyor varlığına.
Kıskıvrak yakalanmış oldum ışığa,
Parlak, zarif bir parıltıya.
Pembe dudaklarından nameler akıyor,
Ruhumun sesiyle dans ediyor.
Gözlerine bakmak duradursun,
Kalbimi ısıtan tebessümüne teslim olmuşum —
Haberim yok…
Bu saatten sonra
Sözlerim seven bir kalbe armağan olsun.
Gönlünde tahtını taşıyacağım insan bir armağan,
Gökyüzünden kayan yıldızın
Dileği gibi armağan...