İskeleden Dolunaya Balonlar Sundum

İki kaş arasında
dokunulmayan
o bölge,
dağ geçitleriyle zorlaştığı belli
bitince
orası da bitince hadi,
ne yapacaksın,

bir sarhoşlukta ısrar ederek
mavi kantaronlara bulanmış
yürürken asık suratlarda
tek başına kalıp da başını yere eğdiğinde,
çalı çırpı içinde uçmak
rağbet,
rekabet
yok hiç biri,

bir ezberledim ki
ölmezlik suyunun yerini,
muayyen günlerde unutuyorum bazen,
geceleri de benekler çıkyor yüzümde,
gölgesiz çepel yüzümde

cavidan ben değil,

doğrusu
berhava olurken balonlarım,
üzüldüm
sağlam bir sarsıntı geldi
yapraklara tutundum adım kaybolmasın diye,
ne besteler çıkarabilirdim oysa,

güler yüzle yapılanlar kadar,
besmelesiz geçen günlerde
insanlar kopuk zincirlerin kapalılığında,

derimin içinde ağarmış damarlarım
damar bile ağarır zehirlerle,
arapça hecelerken gecelemelerde
nakkaş titizliği gibi
ve kanıtlanamamış,
ister mucize ister başka bir olgu olsun,

o kadar bezginleştirir hayat,
bıçak sırtında gezginler,
madencilerin iş sonrasındaki hayatları
her düğünde bulunan bıçkın delikanlı olmak
ne iskeleden dolunaya bakarken
ne halk arasında
yoksunluk taşıyla iyileştirilemez hastalıklar çaresizliği,

hakkıyla yaşamak gerekir
nedensiz
doğrudan doğruya,

dinle,
ufuk neredeyse
geceleri göremeyiz de seslenirler ya
onlardan farklı anlatılır,
aksi yönde ilerleyen gelecekteki torunlarımıza ulaşmaya doğru,
yeşil gelirler çok önemsediğimizden,

geceleri de benekler çıkar yüzümde,
gözgesiz çepel yüzümde
ölümsüzlük suyunun yerini bile bile unuturum..

20 Mayıs 2013 147 şiiri var.
Yorumlar