İsmail'ce

İsmail'ce

Yeniden dirilmek için ölmek lazımmış meğerse
Öyle bir ölüm ki
Öldüğüne değecek bir ölüm
Bir bakışla vurulup
Bir sözle kahrolup
Özlemin açtığı yaralara sabrın zehrini sarıp
Bir kutlu izin üzerinde can verip ölmek...

Ve sonra yeniden dirilmek
Bir merhamet nazarıyla
Ruhuna üflenen bir umut kelamının nefesiyle
Ve yine kuşanıp sabrın zırhını gönül libası diyerek
Düşmek bir kutlu izin peşine
Sığınmak gölgesine en yakıcı çöllerde bile serabın

Susayınca susmak
Sustukça susamak bir ah sözcüğüne
Ayırmak can ile teni birbirinden
Ten koşarken Hacer gibi oradan oraya
İsmail'ce vurmak takati çekilmiş ayakların topuklarını yere
Ve umut fışkıran pınarlardan kana kana içmek
Umudu hapsetmek için avuçlarınla kumları taşımak
İnançla haykırmak umuda:
Zem!
Zem!
Diyerek
Ve sonunda kurban etmek tekrar kendini İsmail'ce
Aşkın uğruna

Ey yar ben İsmail olayım
Sen kabul et canımı
Sabrım sükûtumdur
Gıkım çıkarsa
Öldür beni kelamınla

17 Mayıs 2018 42 şiiri var.
Yorumlar