İstanbul

ah be İstanbul
öyle çığlık çığlığasın ki
sanki ölüm döşeğinde yüreğim
öyle sıcaksın ki
sanki cehennemde bedenim
öyle durgunsun ki
sanki terk edilmiş öteki kıyın

öyle suskunsun ki
sanki lal olmuş dilin bedenin
öyle çok ki martılar
sanki tüm balıklar ölmüş gibi
öyle karanlık ki bugün
sanki karabasan çökmüş üstüne
yorgun halsiz...

ah be İstanbul
sanki denizin dalga dalga özlemin sırılsıklam
yedi tepe aşk tepeden tırnağa
bunun adı aşk
bunun adı sevda
bunun adı hasret
bunun adı özlem

ah be İstanbul
üşüyorum şimdi sahipsiz bir memlekette
senden çok uzaklardayım bugün
tenha bir sokakta
ardımda lal bir çocuk

ah be İstanbul
artık ben senden çok uzaklardayım
gülüşüm esir kalbim tutsak
sırtıma saplanmış bir hançer
yüreğim kuytu karanlığında yapa yalnız

ah be İstanbul
kimsesizlerin koynunda artık bedenim
yabancı tenlere misafir olmuşum ben ölmüşüm
şimdi dudağım
kırmızı topuklu bir kadının dudağında...

affetmeyeceğim seni
sen diriltsen de sevdiğimi...

10 Ocak 2014 89 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)