İstanbul...

Kararmışmı sokaklar..?
Lambalarmı sönmüş..?
Neden sus pus bu şehir..?
Ne oldu İstanbul;
Yine yas'ın tuttu...

Yine mi ahım tuttu..?
Çok yaramazsın be İstanbul çok...
Hayat bile verdiklerini almazken;
Sen canlar,bedenler,ruhlar alıyorsun...
Hemde gereğini düşünmeden...
Yetmiyormu süslü sokakların...?
Neyine yetmiyor parıltılı gecelerin...?
Gelmedimi hasat zamanın..?
Bitmedimi dikenlerin gülünde..?
Açadımı güzellikleri ruhunu..?
Bitmedimi bir türlü sönmeyen dinmeyen çilen...
Öfken aşmadımı sınırını..?
Ne o...
Yaşmı aktı gözünden..?
Rüzgarmı değdi kirpiklerine..?
Aklarmı düştü saçlarına..?
Nefretin kime..?
Bugünki kurbanın kim...?
Sus.. Sus.. Söyleme...
Yalın ayak gezeceğim sokaklarında;
Bu gece meydanın benim,
Kuytu köşelerin senin...
Saklan istanbul kork artık....
Fani olan sensin,
Sonsuz olan ben...
Aç sokaklarını geceni,gündüzünü,semanı...
Burada içindeyim;
Çıplak ayak...
Çıplak yürek...
Tarihindeyim...
Yaşatanda, yaşayanda benim artık...