İstanbul Mezarlığı
Mahşer yeri mübarek tüm ölümlüler burada
İstanbul mezarlığı burası tüm faniler burada
Yolunu kaybeden gelmiş kim var daha sırada
Taşı toprağı altın duyan gelmiş herkes burada
Bir lokma ekmek için gelende var
Çalıp çırpmayı meslek edende var
İnsan değil mübarek sürü sürü davar
Yolunu kaybeden gelmiş İstanbula
Gelip geri dönmeyi gururuna yediremeyen
Niye geldini bilmeden davar gibi gezen
Üç kuruşu var diye garibanı ezen
Yolunu kaybeden gelmiş İstanbula
Ölü aslında yaşadığını zannedenler
İki kuruş kazanıp kendini kaybedenler
Daha neler neler ne dümenler
Yolunu kaybeden gelmiş İstanbula
Bir odada onbeş kişi yatanlar
Para bitince karısını kızını satanlar
İki kuruş kazanıp harvurup haçanlar
Yolunu kaybeden gelmiş İstanbula
Büyük şehire geldim adam oldum sananlar
Yalana inanıp kötü yola batanlar
Cami avlusunda, sokaklarda yatanlar
Yolunu kaybeden gelmiş İstanbula
Sesine güvenip şarkıcı olmaya gelenler
Abi sanıp pezevenge elini verenler
Dağdan inip İstanbulu mesken bilenler
Yolunu kaybeden gelmiş İstanbula
Köyde tarlasını satıp fabrika işçisi olanlar
İş bulmaya geldim deyip yıllarca aç kalanlar
Taşını toprağını altın sananlar
Yolunu kaybeden gelmiş İstanbula
Evden kaçan genç kızlar düşmüş çamura
Okumaya gelip polis taşlayanı hiç sorma
İş buldum diye sevinip üç kuruşa köle olan Memura
Yolunu kaybeden gelmiş İstanbula
Yalan İstanbul rüyası kimse kanmasın
Reklamlara inanıp kimse aldanmasın
İstanbul mezarlığında boğulmasın
Yolunu kaybeden gelmiş İstanbula
vatandaşına bulunduğu yerde iş ve geçim olanağı sağlayamayıp ta göç etmeye zorlayan iktidarlara neden birşey yok... şairin görevi doğruyu görüp doğruyu göstermektir. yani bütün suçlusu vatandaş mı,,,,, onu sizin deyiminzle DAVAR gören sözde yöneticilerin hiç kabahati yok mu...