İstanbulda Yaşamak
Sonbaharda yere düşen yaprakların üzerine basarak yürümek
Yağmurun sırılsıklam edişine aldırmadan saatlerce ıslanmak
Soğuk gecenin ardından, şafak vakti güneşin doğuşunu karşılamak
Sabahın ilk saatlerinde taze bir simit ile sıcak bir çay yudumlamak
En yeni haberleri gazete sayfalarını çevire çevire okumak
Simitin bir yarısını, bir lokma için kavga eden kuşlarla paylaşmak
Çok kişinin arzuladığı, ama yapamadığı bu İstanbul'da,
Güzeldir bunları yaşamak
Yolda yürürken, sağlı sollu esnafa selam vermek
Bakkala, manava, kasapa boynunu eğe eğe girmek
İşe beş dakika geç kaldığında haddinden fazla fırça yemek
Eve dönerken sıkış tepiş minibüse binmek
Mahalle kadınlarının kavgalarını izleyip, bıyık altından gülmek
Taşı toprağı altın olmasada bu İstanbul'un,
Güzeldir heryeri bilmek
Kimilerine sevgili, kimilerine ihanat olmuştur
Kimilerini ev sahibi, kimilerini kapıya koymuştur
Kimlerini zengin edip, kimilerini soymuştur
Her ne olursa olsun bu İstanbul'da,
Güzeldir bunları görmek
Ne kelimelere sığar, nede mısralarla anlatmak yeter
Her gün birleri gelir birileri gider
Kimilerine İstanbul şaşa, kimilerine İstanbul eziyet
Haline şükreden de var, yiyende var rüşvet
Eğrisiyle, doğrusuyla bu İstanbul'da
Yinede güzeldir yaşamak...
2001
taşı toprağı altın olmsada ile ilintili olarak gü,zeldir heryerini bilmek demişsiniz ama bence oraya uymamış belki farklı bir cümle olabilirdi ama şiirnizi beğendim güzeldi istanbula farklı bir yaklaşım olmuş daha doğrusu istanbul yaşantısına