İşte Böyle Usta

Ağustosta ayaz çöker döşüme
Kirpiği ok yay gerilmiş kaşına
Hani gelse çıksa şöyle karşıma
Kalbimi yerinden söker be usta

Göz bebeklerine harita çizdim
Umudum yok inan canımdan bezdim
Ona değil amma kendime kızdım
Gönlümü gönlüne takar be usta

Onu tanıyalı değişti huyum
Rıhtım kalabalık ıssızdır koyum
Korkuyorum yine çiledir payım
Bu endişe beni yakar be usta

Nasıl anlatayım gönül narını
Gül duyar mı acep bülbül zarını
Ona hibe ettim duygularımı
Sinemden şelale akar be usta

Eşşekten mi düştüm katır mı tepti
Bu sevda yüzünden tepdilim saptı
Farzet yüreğimi kara kuş kaptı
Feryatım ayyuka çıkar be usta

Yine dertlerimi yanarım sana
Bir selamı bile can katar cana
Dayanamaz oldu gönül heycana
Kaburgalarım da sıkar be usta

Bir yetmişliği de devirsem şöyle
İnan ki hiç sarhoş olmazdım böyle
Kurban olam sende birçif söz söyle
Şarabını canım çeker be usta

Öğüt şarabını iki ye çıkar
Kul Garib'im bu aşk bendimi yıkar
Gör ki o nil nehri gözümden akar
Bulut yok şimşekler çakar be usta

Ahmet Moran üstadın şiirinden esinlenerek yazdım