İz
'Sura üflenen son nefesti,
Kem gülüşlere isyan...
Dolgun bir kemanın
Tellerini yırtarcasına
Halvetidir hayat...
Karnından konuşan
İnsanlara...'
Uzanıyor!
Yol bilmez kervanların izi
Ne zaman Leyla'ya dokunsa
Sıcak kum telaşları/
İzi çıkar aşk bileklerinin
Mecnuna dönük yüzlerinde
Elbet vardır;
Duvarın özgürlüğe aşkı
Yarım dirhem ellerin
Kirli paralarda izi
Araklanan zamanların
Gölgelerinde umut
İnanç yangınlarında insan
Kem gözlere şişlenmiş
Acısı bilenmiş nazlar
Kavruk bakışlara
Gömüdür izler
Tanıdıktır
Gülüşler
Kurnazca!
Yüzü örtülmeden ölünün
Kefeni soyulur bileklerinden
Acı bir helvaya akıtılır yaş
Parmakta izi kalır
Yağlı büklüm
Kaşıkların
Serkeş bir bestenin
Son keman solosunda
Soyunan besteci gibi
Giyinirsin izsiz mermileri
Anatomik bir soytarının
Diş izlerinde çiçeklenir
Kara yazgılar...
Boyun bükme;
Dönüş turlarının
Gizemine varılmadan
Keşiş olamazsın
Daha çok yürek iklimi lazım
Ellerinle dokunduğun izlere
Şimdi gölgesinden korkan pinokyo gibi
İzi kalır yalancı burnunun gebetto babanın ellerinde...
'Sura üflenen son nefesti, Kem gülüşlere isyan... Dolgun bir kemanın Tellerini yırtarcasına Halvetidir hayat... Karnından konuşan İnsanlara...'
Her zaman ki gibi anlam ve itinalı anlatım, çok güzel.
Sevgili Dost gönlüne sağlık. 👍
güzel bir şiir daha okudum dost sayfasında ama şaşırmadım dersem yalan olur.
bu sayfada şiirleri hep incili görmeye alışmışım incileri görmeyince bir garip oldum :))
kutlarım Ali bey ilhamınız bol olsun selamlar.