İzmir

İzmir

Yaşamaya öyle alıştım ki İzmir? de
Yılların üzerine çöktüğü sokaklarda yürüdüm yıllarca
Konak? tan sallanırken Kordon? a
Dalgaların, bir çocuğun şeker yaladığı gibi, taşları yaladığını duyarım
Hiçbir şeyden zevk almadım bu kadar
Karşıyaka vapurunda içtiğim çaydan başka
Nereye baksam bir sevgili var
Nispet yaparcasına martılara, kol kola dolaşırlar
Çarşıya inerim yalnız başıma
Belki bilirsiniz, hemen bir midyeci çıkar karşıma
Ardından Kemeraltı derken, kaybolurum sokaklarda
Herkes bir hareket içinde, herkes kendi hayalinde
Bir sigara dumanıymışçasına dağılır ara sokaklara
Sonra Çankaya yollarına sarkarım
Elimi cebime atar, bir sigara yakarım
Bir adam yaklaşır aniden, bir sigarada o ister
Etrafa bakarım, bir koşuşturmaca. Bir köşe kapmaca
Herkes sanki bir suçlu kovalarmışçasına süratli,
Bunun yanı sıra,
Gelen otobüslerini kaçırmayacak kadar da dikkatli.
Derken kalabalık artıverir aniden
Anlarım ki Fuar kapısına az kalmış
Çığlıklar, naralar, bağırışmalar!
Genci, yaşlısı oyuna dalmış.
Gar kapısı yakındır olduğum yere
Önünden geçmesem olmaz
Tren yolculuklarını severim ondan olsa gerek
Birçok yolcu iner trenden
Kimisi yeni umutlarını bir bavula koyup gelmiş,
Kimisin de memleket hasreti.
Karşımda iki maganda beliriverir hemen,
Önlerinde otelde konaklayan Rus kızları
Laf atar bizim ikili, sanki anlayacaklarmışçasına
Ardından voltaya devam.
Basmane? den metroya binerim
Yaşam savaşı orda da devam eder
Konak? ta da inerim her zaman
Kadere boyun eğmeyen bir dostumu ziyaret ederim
Öylesine huzur bulurum ki onun yanında
Kendisi saat kulesidir aslında.
Konuşamaz ama anlatır yaşananları adeta
Bir ara bir ses duyarım
Daha üç-beş yaşlarında bir çocuk, İzmir? in ilk sakinlerini kovalar
Sabahın ilk saatinden beri ordadırlar.
Bir oraya bir buraya uçarlar.
Ah o kuşlar, onlarda olmasalar!...

MusA

21 Ağustos 2008 22 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar