Kaç Hece

Tek kurşuna kaç gönül vurulur vurulsa da akıbeti bilinmez
Uluyan iklimlerde izler karışır
Köklenir mahremine adına denilir sevda 'ödünlenir '
Verdiği elemin izleri silinmez

Kaç hece mehtabı süsler gezindirir seyru seferde
Ayak değişir maziden gelen yıldırımlar
Ne demişti şiir salınan siluet'e aldanma
Yüreğe acı verir geriye dönülmez

Tercihler değişirse akıbetin hayrolur eller titretir semayı
Ağlıyordu yanağından öpülenler gördüm
Şerafetin maskesi yerlerde şimdi
Vurulan kaygıların akıbetleri bilinmez

Göz pınarları tutuşurken süslenen! Niyazlar semaya taşınır
Bırakır kendini uzun soluklu bekleyişlere
Kim demiş fecrin karanlığı soğutur yüreklerde sevgiyi
Bilirmisin şiir akşamın ininde
Süslenen dalgaların ölçüleri sığ bölünmez

Uykusuz geceleri yermek kimin haddine hadde hane gönül
Eritir dağın yamaçlarını taşınır içinden kardelenler
Sonrası malüm şiirim giden ökçelerini vurmuştur
Gidenle artık övünülmez

Kurtlar en güzel dansı gölgesinde oynar hilâl'ın
Işıklar çekilir göçer başka iklimlere
Uzar gider zaman meçhulün kaygılarını koynunda taşır
Güller kızıla boyanır bir tutam sevgi, için
Kader kaftan seçtimi kendine
İzinsiz bahçedir girilmez

Vaktin geldi şiir darağaçlarında sallanma
Hecelere takılma, artık cümleler kıyılmasın
Kıyılan her cümle hayattan götürür
Bilirsin bi'/iznillah denmedikçe
Arzu edilen menzile varılmaz!

2012. Nisan.21