Kaçasım Var Bu Şehirden
Kaçasım var bu şehirden
Buralardan kaçasım geliyor,
patika yollardan ben.
Kimlerden bu kaçış diye soranlara,
nerede olduğumu bilmeden ben,
seviyorum seni diyeceğim.
Avucumda çayır tarlası,
İnekler,kuzular ve zeytin dalı.
Çoban açtı günlüğü,üfledi kavalı,
sessiz ve sakin bir of çekip,
ısmarladı,ata yadigarı sefertasından
öğle ile ikindi arası soğan sarmısak ve tuzlu ayranı,
zeytin dalından pişmiş bulgur pilavı.
On iki gün önce kesilmiş Oğlak etinden,
Yıkanmış mevsimin örtüsü üzerine.
Öyle güzel kokar yurdum insanı,
bir rüzgar peşi sıra çiçekler.
buralardan kaçasım var,
şehrin solmuş,yorgun yollarını bırakıp,
dillerinde dolanan yalan sözleri,
ecel terleriyle merhaba diyen,
bu şehirden kaçasım geliyor benim.
Benden de sormayın buraları.
buralar nasırlı topraklar,
emeğin tırnaklarında gizlendiği,
gözlerinde umutların eksik olmadığı topraklar,
Yeşillerde var elbette,
Dağlarda taşlarda,
yollarda çamurda var elbet,
Buralarda adres sorulmaz,
Koyunların izinden bulunur sıcak sofralar.
Ey gök kubbeye selam olsun,
çocukluğumda birgün ben,
sarılmıştım kuyruklu yıldızın eteklerine.
O masmavi dedikleri gök aslında,
bir gül renginde imiş.
Hayat,iki gözüm iki çeşme kadar zamanda
bu şehirde iki gece ve gündüz,
şarkılarda,akan suların serinliğine inanıp,
bir yudumda içmek mi ?
yoksa denizin ortasında yalnız mı kaldın?
Kimlerden bu kaçış diye soranlara,
Buralardan kaçasım geliyor,
nerede olduğumu bilmeden ben.
Ümüt Berhami Alpaslan / Kaçasım var bu şehirden