Kadavra Makamında Bir Mihnetsiz Sevda Çöplüğü Masalı
kurşuni bir sonbahardı
ilk ritim bozukluğunu  anımsadığımda
büyüyordum ve yerine dar geliyordu bana kalsa
oyun havalarından arabeske kaçkın ıslıklarımın farkında bile değildim
kıskanmayı bile bilmiyordum daha...!
talihin kör ve sağır sokaklarında büyüdü ağrım
mihnetsiz sevgiden bir yumaktı
dallı budaklıydı
sığmadı genişleyerek kırıldı kozası 
kafesine sığmaz oldu göğsüm
hiç demezdim ama;
kıskandırmaların dışında aşıktım sana
inceciktin zap zayıftın 
gülerdin, güldürür
bilemedim hiç
ve gidene kadar da
hiç aklım yetmedi 
hiç... 
ayaklarının bu kadar ağır olduğuna...!
kimsesiz bir kumardın hayat pazarımda
fakir bonkörlüğü kadar vericiydi sevdamız önceleri
peşin satanın sadece koltuğu bile yetiyordu
ama...
kumarcının kumarcıya beş kuruşu geçmezmiş  ya
emeklerim hariç;
senden geriye kala kala
deklanşörü  hala sen kokan resimler kaldı işte avucumda...!
ne vakitti 
ne zaman başladı da
 ne zaman bitti hala muamma
ya hayatın ipliği çürüktü sevdadan yana
ya da hayat gerçek kadar çabuktu rüyalar kadar çokça...!
her canlı önce büyümeye heveslidir sevdalıdır ya
bilmezsin işte
bilemedim ben de 
kaybettiğin her gün kadar büyürsün aslında
ve bir o kadar gidersin kendinden 
 yol tutmuşken artarak devam eden ağrılarla yaşamaya...!
farkettiğinde saç sakal eşkiya makanına yazılmıştır bile
tersine döner yelkovan 
her saat başı kendini kendinden çözememe vurur kafana
ne terin kesilir ne de taramalı hırsların
devamlı sağa sola salladıkça saçını başını
tüm saatler fazla mesaidedir nedense 
her terkediliş sonrasında....!
ve anlarsın
 kurtuluşu kaçmak olmayan tek kaçış kendindendir!
saklandıkça kendinden hep yakalanırsın bir uyku vakti  sırasında
kolundan yüreğe sıçramıştır dövmeler
yalnız sanarsın kendini güya 
ama ;isyana tam teşekkül kuşanmış 
bir beden değil!
 beş beden büyük bir ceset yatar yanında...!
ve her şeyden biraz  vardır içinde 
kucaklar zoraki alır seni içine o ceset
öyle bir anlarsın ki;
çoğaldıkça azalan sadece takvimin ardında kalanlardır oysa
bir müddet sonra yakalanırsın yine  kendine 
bir fotoğraf
 bir resim 
 bir cigara 
ya da bir bardak çayın ucunda
Tanrıya yalvarışların gelirken aklına
sevdaya dair inançsız bir atesit  ruh kalmıştır
bir de; 
aşk şarkılarından  geriye kala kala suskun bir kadavra
ve o yüzden her şeyden biraz vardır 
o 
mihnetsiz sevda çöplüğünün tıbbi atıklarında...!
ToprağınSesi









Şiir yazmak size yakışıyor sevgili dost....İnsan okurken sıkılmıyor....Sevgilerimle...😙ud83cudfbb👍
tarihsel acılardan kurtulmak için günah çıkarma seansı gibiydi şiir.
şair rahat mıdır şimdi bilinmez, ne de olsa affedilse bile o günah, işlenmiştir bir kere.
kutladım şair.
Tam isabet denilecek bir ifadeydi:
"ya hayatın ipliği çürüktü sevdadan yana"
Evet evet çürük olmalıydı hayatın ipliği bu anlamda. Bunca insan, bunca yaşanan, bunca kahır, bunca hüzün, bunca düşünsel yanışlar hep bundandı biraz.
Şiirin içinden cümle çekmek ne kadar doğru elbette tartışılır ama bir şiirde aklınızda bir mısra bile kalıyorsa işte ruh ordadır. Ben bu mısrada buldum şiirin ruhunu.
Tebriklerimle...
her canlı önce büyümeye heveslidir sevdalıdır ya bilmezsin işte bilemedim ben de kaybettiğin her gün kadar büyürsün aslında ve bir o kadar gidersin kendinden yol tutmuşken artarak devam eden ağrılarla yaşamaya...! 👑👑👍👍👍👍👍 Serhat kardeşim....bu bölüm benim olsun...🙂
yine tamamı çok güzel bir şiirdi...👑👑👑👑👑
insan sever...çok sever...karşılığında hüsrana uğrayınca da hüznünü ve ya yenilmişliğini belli etmek istemez...aslında yıkılmıştır....bitmiştir ... ayağa zar zor kalkar....,gitme kal dese de yüreği, giden gitmiştir ne çare geri dönüp bakmak istemez gözleri...ama sadece gözleri.....
yürekten kutlarım kardeşim...zevkle okudum....
tebrikler
sevgiyle
toprağın sesi hüzünlüydü yine ama yürek yazılır ya mısralara hayat yazılır ya şair nefeslerinden
nefessiz kalır bu yüzden çoğu zaman şairler ben yine de yüreğin dert görmesin diyeceğim dilekler hep umuttan yana
sevgiler arkadaşım kutlarım