Kadife Ceketli Şair

Hüzünlendirirdi kimi zaman bizi
Derdimizi dinler, masasına davet ederdi,
Yalnız kalmaktan hoşlanmazdı, çok konuşkan biriydi
Yalnız kalınca suratı düşer, birşeyler karalardı.

Her cuma akşamı aynı masaya oturur
Aynı şeyleri yer, aynı şeyleri içerdi
Sandalyesine astığı kadife ceketi
Yıllara yenilmiş sönük yeşil rengiyle dikkat cekerdi

Belki yarı ömrünü paylaşan kadife ceketi
Hayal kırıklıklarını omzuna asmış birinin
Kaybettiği umutları üstüne yüklemeye çalışırken
Altında ezilmeyerek
Bende Burdayım, diye bağırıryordu sanki

Konuşmaya başladığında kolay kolay susmayan
Benden sıkılırsanız söylesin yoksa susmam diyen biriydi.
Her fırsatta şiir yazmaya başladığı günü anlatır
Sonunda okkalı bir küfür savurup
"O şiirler yedi ömrümü" derdi.

Herkes beğenirdi şiirlerini
Övülmek hoşuna giderdi
İhtiyaç duyduğu bir duyguydu anlasılan
Kitap çıkarmalısın diyenlere ise;
"İsmi bile hazır, Kadife Ceketli Şair.." diye cevap verirdi

Genç güzel bir kzı söylemiş ona
Çok etkilenmiş bizimki
O kız gelmeden ölürsem
Yakın şiirlerimi diye, söylenirdi

Defteri hep açık, kalemi elinde
Bir şeyler karalardı, ama aklı o kızda
Gözü kapıda...
Onu beklerdi her cuma akşamı..
Gelmediği günleri not ederdi
Ölümün soğukluğunu ve yaşamın sıcaklığını aynı anda hisseder gibi

Kadife ceketini pelerin gibi giydi
Hayalet gibiydi kimseye görünmeden gitti
Nedense bugün fazla içti normalden,
Yaşanmamış Hayatın
Hissedilmemiş duyguların
Unutulmuş umutların şerefine...

27 Eylül 2009 61 şiiri var.
Yorumlar