Kahır
Gecenin bir yarısı,
tam şimdi
şu saat,
beni yüreğimden vuran gam!
Islak kirpiklerimden mi firar ettin?
Yoksa, gecenin neminden misin?
Ya sen sevdiceğim
vefasızlığın kendisi misin?
Nesin?
Söyle!
Bu suskun ilgisizliğin,
bu, belirsizlik'le ittifakın,
benim
kronik yalnızlığımdan da kötüymüş be!
İşte,
senin bu
kahredici ara ara sessizliğin
esir alır
da
beynimi ve kalbimi.
Ve
düşmanca kırdırır
gururu teslimiyete.
Zayiatıysa bende
onulmaz yara.
Acıyı çeken
günahsız, zavallı bedenim vurulur,
garip ve yalnız.
Bak sevdiğim,
bu sevda böyle gitmez!
Onlarca sabır
bir saadet etmez!
''Sabır''la pişen koruk helva olur da;
bu kadar ''acı''
birlikte terennüm etmez!
En iyisi......,
sus gönlüm!
Sus!
Gömül kendi sessizliğine,
kapan içine..
Yoksa,
altında pestil gibi ezileceksin
bu dağ gibi büyüyen
aşk ve acılarla.
Hemde,
hiç mi
hiçi hiçine..
Ey kalbim!
Anla artık,
sana da
bana da yazık!
''Yaşanmamış'' say,
sayabilirsen,
gerisin geri dön,
dön
kendi içine....
29/30:10:2014/saat:23:50/02:00.