Kahkaha Metropolü Nerde?
Etrafımda dört duvar,
Üzerimde simsiyah tavanla yürüyorum ben
Güneşi hiç görmedim.
Gündüzlerim geceyi çekmiş üzerine,
Gecelerim zaten karanlık
Işık nedir bilmedim.
Dünya bir orman
Ben bir çam yaprağıyım
Ama filizlenemedim
Hiç tükenmez kalemim olmadı benim
Bitmeyecek rahatlığı yoktu içimde
Bir tahta kalem misali yaşadım
Daha kalemtraşın ilk vurulduğunda
Silgime dayandı.
Kahkaha metropolü nerde? bilmiyorum ama,
Yüzümde sahte bir dudak sarkışı ile
Gülümseme şehrinin kenarından geçiyorum bazen
Aydan bile görünürken yüzümdeki çizgiler
Yüreğimde gözle görülmeyen arabesk ezgiler sızlar ve
Tek teli kalmış bir kanunda güftesiz bestesiz tıngırdar
Talihsiz bir martı hesabı benim hayatım
Kaderimde simitle buluşmak yazılmadığından
Sigara izmaritine yarabbi şükür diyorum.
Bakın çocuklar bir yıl dört mevsim,
On iki aydan oluşur diye,
Üstüne basa basa anlatmıştı öğretmenim.
Meğer o takvim kendisi için geçerliymiş
Benim yılım yok, mevsimim tek, ayım tek
Her gün günlerden zemheri soğuğu.
Ah be öğretmenim, neden ? söyle neden?
Neden kandırdın içimdeki çocuğu...