Kalbime Düşen Yıldırım

Seninle ilk buluştuğumuz gün,
Gökyüzünde yüreklerimiz çarpışmıştı
Parcalı bulutlu gözlerinden,
Kalbime bir yıldırım düşmüştü

Bu muydu yoksa yıldırım aşk dedikleri
Ölümcül hastaya, yeniden can vermiştin
Sonra bir gün ansızın, buharlaşıp uçup giittin
Sanki kalmaya değil, ateş almaya gelmiştin

Senin "kan-atıp" gittiğin yerde,
Şimdi hıçkıra hıçkıra ağlayan bir çocuk var !
Hangi oyuncağı verdiysem susturamadım..

Sana uzandıgım her yerden boşluğa düşüyorum,
Söyle de bileyim; sen hangi uçurumun çiçeğisin?
Sonu mutsuz biten, bir masal perisi misin?

Hangi siiri yazmaya kalksam yarım kalıyor,
"Ben" diyorum kaliyorum,
YanIna "sen-i " getiremiyorum..

Ben seni dikerken mısra aralarına
Şiirlere solmaz çiçekler açtırırken
Hece hece ekerken gönlüme seni
Sen hangi taşa ektin ,sevda tohumlarını?

Gözlerime çerçeve olmuşken resmin
Kulaklarımı, sağır edercesine, çınlarken sesin
Ah be! sevdim duymaz sevgili
Sen beni nasıl duyamaz, nasıl göremezsin?

Yüreğimi sırılsıklam ederken gözyaşlarım
Nasıl oluyor da sen içimde
Kupkuru kalabiliyorsun?

İçinde sadece senin olduğun
Bir orman yanıyor yüreğimde
Oturmuş sakince seyrediyorsun
Hiçbir şey olmamışcasına
Hiç duman kaçmıyor mu gözlerine
Ben boğulurken kendi içimde

Hangi makamda haykırsam duyarsın sesimi ?
Hangi dilde anlatsam, anlarsın sevgimi?
Hangi yoldan girebilirim, hangi kapıdan,
Kalbine çıkmaz sokak gözlerine

Hamak kuruyorum düşlerime her gece
Seni kirpiklerimde uyutuyorum
Ey! gece gözlüm; aç gözlerini artık
Gör gerçekleri, bekletme seven yüreğimi

Öyle büyütmüşüm ki gözlerimde seni
Bir dağ gibi duruyorsun önümde
Hergün kalbim intihar ediyor eteklerinde
Ölüp ölüp diriliyorum haberin var mı?

Turan Ergün