Kaldırım Taşı
seni bekliyorum sabahın ayazında
üç yıl kadar önce döşendim geçtiğin kaldırıma
artık son demlerimdeyim
yağmur yağdığında altıma su dolar benim
ne kadar çok bastın bana bilir misin
ben bile sayısını unuttum inan
bak belediye seçimi yaklaşıyor
söküleceğim yolundan yakın zaman
ama bunları bir kenara bırakıyorum şimdi
güneş doğar birazdan
sen nefret ettiğin işine gideceksin
en azından bunu yüzünden anlayabiliyorum
bu sabah bana basmadın
biliyorum her zaman denk gelmez adımın
işte üzerime atılan çöplerle falan oyalanıyorum
tükürüyorlar arada tiksiniyorum
inan yolunu gözlüyor olmak
beklenti içinde tutunmak hayata
beni sana bağlıyor taşlaşmış halimle
ve sen gelirsin güneş batmaya yakın
yorgun argın,elinde ismi lazım olmayan marketlerin poşetleri
girersin dert yuvana,çekilirsin odana
arada perdeyi aralayıp bakarsın benim de bulunduğum sokağa
ve sertçe çekip gidersin içeri
seslendikleri besbelli birilerinin
annen belki baban belki şımarık erkek kardeşin
ben cisimleştirdim kendimi sokağındaki kaldırımda
gidişlerinin ve dönüşlerinin tanığı olmak için
işte böyle anlarda benim mutluluğum
döşendiğim günde başladı söküleceğim güne kadar sürecek hikayem.