Kâmil
Sakalına, bıyığına aklar düştü
Döküldü saçları, keli göründü
Kâmilin yaşı kemale erdi
Yüzünü yıkarken baktı aynaya,
Dönmüşüm dedi bende büyükbabama
Kâmilin yaşı kemale erdi
Alışveriş için yapacaktı ihtiyaç çok
Düştü yola yürümeye dermanı yok
Kâmilin yaşı kemale erdi
Ağır ağır çıktı yokuşu, yoruldu
Dinlemek lazımdı bir kenara oturdu
Kâmilin yaşı kemale erdi
El etti geçen her otomobile
Dursaydı biri gidecekti aynı yöne
Kâmilin yaşı kemale erdi
Gelen baktı, giden baktı
Halin nicedir soran olmadı
Kâmilin yaşı kemale erdi
Az gitti, uz gitti, zor gitti
Dermanı kalmadı sızlandı dizi
Kâmilin yaşı kemale erdi
Göründü yine alışveriş marketi
Şimdi karşıdan karşıya geçecekti
Kâmilin yaşı kemale erdi
Kırmızı yanarken yeşil sandı
Ağır ağır adımladı, ortaladı
Kâmilin yaşı kemale erdi
Uzun çaldı korna, kulakları patlattı
Acı bir fren sesi asfaltlarda yankılandı
Kâmilin yaşı kemale erdi
Kamil' in yolculuğu bizimkilere eş. Kemalat yolculuğu diyoruz ya hani; bir varış noktasından ziyade olgunlaşarak bu hikayeyi hissetmek. Tebrik ediyorum Hayrettin ağabey.