Kanayan

Kanayan





gri-siyah
savruldu gün/ kaçağı
narkozsuz bir ölmeyle geldi
pasaportunda diş izi...



o sıra ben
tünelde kusuyordum
bütün metroyu yutmuştum
bütün duraklar içimde
bütün kırmızılar şarap tavrında
sen nerdesin kaçağım
sen hangi öpüşmenin tavında





ama biliyorum
o sıra sen
berlin’in o yılışık barlarında
ılık bira içen ihtiyarların
ıslak kaygısız bıyıklarında
bense
beyoğlu’nun öksüren meyhanelerinde
şiir soluyan kitapsız kadınların
soğuk rujlu anasonlu dudaklarında







yine bir bankta uyanacaksın

yine bir sandalda uyanacağım

yine topukların kırılacak/ makyajın yağacak

yine ceketim sökülecek/ burnum kanayacak

yine başlayacak havaalanı ürkekliğin

yine beş parasız bir Sunderland sabahına uyanacağım

yine bir Asyalı kaldırım

yine uzak kıtalarda yanan kanım






peşindeyim
ama gel / gitme
bitmeli bu amansız hasret
yerkürede bir sen bir ben bu ömre ihanet



hatırla
gri-siyah
savruldu gün/ tutuştu kimliğim
kaçağım… kaçağım…
gel de
hadi gel de
öksüz koynunda vurulayım






18 Ekim 2022 69 şiiri var.
Yorumlar