Karanlık
Bazen savrulursun gökyüzüne
Sigara dumanın peşinden koşar gibi
Çoban yıldızına yaklaşırsın da
Düşersin
Yağmur misali
Nisan tümlenirken baharla
Hani baskın
Hani ahmakıslatan cinsten
Kokusunu çalarsın toprağın
Genzinde
Acımsı tat
Az şekerli kahve kıvamında
Sarmaşıklara sarılır hüznün
Dolanırsın içi geçmiş ağaç dallarına
Akşamın kızıllığına gömülür
Şehrin mazgallarında adın
Yok olursun ya
Faili meçhul
Bir yıldız kadar hükmün kalmaz sabaha
Kandili sönmüş sokak lambasından da beter
Yapayalnız
Karanlık.
Öyle savruğum ki
Şimdi
Zıvanasını terk etmiş duman misali...