Karanlıkta
Karanlıkta
Binlerce ses fısıldıyor kulaklarıma adını
Beceriksiz ve unutkan bir el dokunuyor
Teninde pürüzsüz yara izleri
Göğüsündeki kafesten bi-haber
Bir kalp uçmak istiyor
Özgürlüğe doğru.
Zirvesi yıldızlara uzanan bir dağ yamacına
Uzanmış boylu boyunca
Gözlerinden kaya kaya inen birkaç ışık parıltısı geçiyor
Protez yollardan yürüyoruz
Ulaştığımız yer dört duvar
Sahte bir gerçekliği yaşıyoruz.
İşte ayakkabılarımız,
İşte kıyafetlerimiz,
İşte maskelerimiz.
Arkasına saklandığımız herşey somut
Çıplaklığımız, soyuttur.
Önümüzde durağan bir nehir sessizliği
Deliliğin binlerce adını taşıyan
Okyanus mavisi bir gök yansıyor suya.
Hangisi sensin, hangisi benim?
Dalgalnıyor su
Her taş atışımızda.