Karlı Bir Ankara Akşamı
Sus ruhum!
Geniş tutma endamını çocukluk aptallığı çok sever derken
Habersiz gelen felaket ardı sıra hiçlik
Belki
Meltem rüzgârları çocukça esmeyince sıyırmış adımın kalitesini şikayet
Ve dallarımdan toprağa sarkan tatsız meyvalar
Her halûkârda elâlem gibi sevmeye derin tutkuluyum
Allah'ım!
Yaşamdan koptu kopacak halat
...
Oysa deli gibi zaman tiryakisiyim..
'Hepimiz deli doğuyoruz. Bazıları böyle kalıyor'
Sanırım öyle kalanlardandı
O'
O' var ya yuva yaptı akıl haneme hem de bir yumrukla
Ne yazık biç beklenmedik bir tecelli
Sonrası mahvetmişim kendimi
Eğer satır satır ağlamasaydım felç olacaktım
Oldu bitti zaman tiryakisiyim
Silinmez
Belleğimde kanat çırpar kartallar ve zirvesinde huzur
''Silelim'' dedi
''Minnettarım'' dedim ruhunda güzelliği konuk eyleyen sese
Şimdi siliyoruz tüm delilleri göz aşinalığından
Ramak var cesedimi sürüklemeye
Ne tuhaf
Kimselerin olmaması
Alacakaranlık bir vakitte salıverdim tüm tutukluları
Umduğum gibi
Ne ağaçlar şarkı söyledi ne de tatlı esti rüzgâr
Kızıla bulanmamış aynı sabah
Zaman berduşu gibi ''yine yenilmenin iyisi'' dedim
Bakma öyle!
Bomboş yetim
Falanca sene
Ayazla karışık karlı bir Ankara akşamında
O' zulüm apansız sindi akıl haneme
Hemde
kurşun ağırlığı saydığım bir yumrukla
Yer etmiş korku fırtınası unuttuğum yüzüm üzengisine
Sinemde suspus şarkıların yerine
Ölüler ve diriler tüm klasikler filan
Ne manâya gelir tepemde mucize yanlarından öpemediğim güneş
O vakitte fenalığa mecburi baş eğmeler örselenmeler
Ezim ezim ezilen güç
Güç neyse
Benzetirsek
Hücum erdeme
Ne tuhaf kımıldamıyor kanım
Hayret
vakitsiz baş ucumda ilhamım ne çok söylendim
Be hey aptal
Be hey aptal dedim kendime
Ah kurt sessizliğinin biçaresi gibi
zaman içinde dellendim
Ustam tezinden silelim !..
Hep zaman tiryakisiydim
Ve tütünsüz düşlerdim hayatı yaş sınırlarımı aşarak
Hani şu bildiğimiz çiçek kokulu patika yoldan geçerdim
Telaşsız selamlardım günün şavkını
Elbet şakıyan kuşlar oynaşan minnacık çocuklar
Fark etmez yakan temmuz sıcakları yahut kış güneşi kardelenler filan
Ne ister bir can
Kalp kafesimi daraltmadan
Boynumu bükmeden ne de hoş gülümserdi hayat
Çoğul düşledim hiç bölmedim gökyüzünü
Ki bundan mı
Pusulasız Allah'ın kapısını çaldım
Buyur etti
Ya da bana öyle geldi
Yeni
Yeniden diz çökerdi rengârenk düşlerim
Alın çizgisine mıhlandığım helâlimi insan gibi düşledim
Hep koridorun başında
Aşk için ''uçurumun ucunda'' derlerdi inanmazdım
Düşün işte
Garip değil mi
Müthiş severdim yağmuru
Çiğdemlere sarmaş dolaş toprak kokusu
Vesaireler
Biz olma tutkusununun alnından öper
Ahh öperdim...
Elimde değil içi içine sığmayan zaman tiryakisiyim
Ruhuma çektim penceremi dar eyleyen şeffaf perdeyi
Umudun perçemlerinde saat
Hiç bir bakışın ağırlığında bulmadım huzuru
Yaralanan gözlerimde kesin yarın doğacak
Olmaz olsun beter dün
Suskunum gizlenmediğim kadar içimde ben...
Aslında ne zamandan vazgeçerim ne hayattan
Yoksa her ne varsa vazgeçecek benden
Bir de düşlerimden öpemeden ölmek var değil mi
Ustam vakit biriktirmeyelim tezinden silelim lütfen...
Züleyhamm cansın 👑
Dostlar hepinize çok çok teşekkür ederim...
Ne tuhaf Kimselerin olmaması Alacakaranlık bir vakitte salıverdim tüm tutukluları Umduğum gibi Ne ağaçlar şarkı söyledi ne de tatlı esti rüzgâr Kızıla bulanmamış aynı sabah Zaman berduşu gibi ''yine yenilmenin iyisi'' dedim Bakma öyle! Bomboş yetim
Ben bu kaleme dizi dizi övgü yığsam da nafile çünkü her seferinde bütün övgüleri ardında bırakıp bin adım öne geçiyor şiirleri ile.
Yüzümü şiirelerine sürdüm süreli,bir yanım dize dize Aslı'yla başbaşa kalıyor ve şiire doyuyorum billah...
Gerçek bir şiir tadında.Kaleminize sağlık
tek kelimeyle harika...
sevgilerimle
''Şimdi siliyoruz tüm delilleri göz aşinalığından'' Zamanda tünel açmış şair ve ne diyor; ''Yaralanan gözlerimde kesin yarın doğacak'' Kaç kez okudum şiiri. Çok güzel imgeler var. Ee Aslı böyle zaten. Sevgilerimle.