Karmaşıktan Bir Buket

karmaşıklığın içinde mi kaybolmak lazım

ne için uğraşıyoruz ki sanki

benmiyim hasreti kovalayan

yoksa yanlızlıkmı beni yakalayan

duygular yokluyo avuçlarımı

silinen gözyaşlarımı aramıyorum ben

çaresizlik türküsü mü söylemeliyim

ben yalvaran olamadım nedense

yalvaran herkesin güçlü olduğu bu dünyada

silinmişlik mi hikayem

hayır ben silinen insanları yazıyorum

güçsüzse insan heh pardon insan dedim

güçsüz insan mı olur hiççççç....

damlamış suların esaretinde boğulmuşluk

karanlık odalara hapsedillen tutsaklık

ışık görmek içinmi yalvarsalar

İşlem basamaklarının arasında kayboldum

karanlık bir odaya hapsolmuş gibi

bırak bir adım önümü görmeyi

arkamdaki gerçekleri bile unutmuşum...

hasret türküsü söylenirmiş bazen

bazen de mutluluktan hıçkırıp ağlayan insan manzaraları betimlenir

ne hasrettir aşkı tanıtan

ne de ağlarken döktüğün mutluluk yaşları...

aşk tutkudur bazıları için

olup veya olmamanın çetin mücadelesi

arada kalmışlığın felsefesi

olmak ya da olmamak dedim ya

görmek ya da görmemek

hissetmektir aşk

amaçsız hissetmek

ne uğrunda ölünecek kadar asil

ne unutulacak kadar zavallıdır

yaşam biçimi değildir aşk

gözyaşlarını dökme becerisi de değil

küçük bir bebeğin annesine ağlamasıdır aşk...

küçük bir kuşun yuvasını yapmasıdır

penguenin buzu kırıp balık çıkarmasıdır belki...

aşk destan değildir hiç bir zaman

ama onu yaşayan hep efsane olmuştur...

kapat gözlerini ve düşün

olumsuzluklara anlam yükleyebilirmisin

hade bunu yap ta görelim gerçek aşık kimmiş

aşk anlamsızlığın tiyatro oyunudur bazen

bazen de silinmiş bir gözyaşından ibarettir...

hadi gelin artık

kapalı kaldım bu odada

bir ses.bir ışık en ufak birşey tutacak yok mu bana

hiç mi kimse yok etrafımda

sanki küçük bir ses duydum

evet evet biri var orda

kim o gel hadi yanıma gel hadi

pehhhhhhh

silinmişliğin esamesini okurken ben burda

yanıma gelen de anca yanlızlığım olurmuş

ufakta olsa ses çıkarması tuhaf değil mi....

çaresizliği mi yaksalar






























İşlem basamaklarının arasında kayboldum

karanlık bir odaya hapsolmuş gibi

bırak bir adım önümü görmeyi

arkamdaki gerçekleri bile unutmuşum...

hasret türküsü söylenirmiş bazen

bazen de mutluluktan hıçkırıp ağlayan insan manzaraları betimlenir

ne hasrettir aşkı tanıtan

ne de ağlarken döktüğün mutluluk yaşları...

aşk tutkudur bazıları için

olup veya olmamanın çetin mücadelesi

arada kalmışlığın felsefesi

olmak ya da olmamak dedim ya

görmek ya da görmemek

hissetmektir aşk

amaçsız hissetmek

ne uğrunda ölünecek kadar asil

ne unutulacak kadar zavallıdır

yaşam biçimi değildir aşk

gözyaşlarını dökme becerisi de değil

küçük bir bebeğin annesine ağlamasıdır aşk...

küçük bir kuşun yuvasını yapmasıdır

penguenin buzu kırıp balık çıkarmasıdır belki...

aşk destan değildir hiç bir zaman

ama onu yaşayan hep efsane olmuştur...

kapat gözlerini ve düşün

olumsuzluklara anlam yükleyebilirmisin

hade bunu yap ta görelim gerçek aşık kimmiş

aşk anlamsızlığın tiyatro oyunudur bazen

bazen de silinmiş bir gözyaşından ibarettir...

hadi gelin artık

kapalı kaldım bu odada

bir ses.bir ışık en ufak birşey tutacak yok mu bana

hiç mi kimse yok etrafımda

sanki küçük bir ses duydum

evet evet biri var orda

kim o gel hadi yanıma gel hadi

pehhhhhhh

silinmişliğin esamesini okurken ben burda

yanıma gelen de anca yanlızlığım olurmuş

ufakta olsa ses çıkarması tuhaf değil mi...

çığlıklar doğaya karışmış

masallar anlatırlarmış

ya Polyana'dan hayat dersi

ya pinokyodan saklayamadığımız gerçekleri

gözgöze gelmekmiş melek görünümlü kötülükle

kötülükmü silecek hayattan

yoksa iyiliğimi silecek kötülüklerin efsanesi

esamesi okunmuyo artık yanlızlığın

ya da herkes yanlız tutsak varlıkların

sil artık hayat,gözyaşlardaki yapmacıklığı

ben mi sileyim kendi çırpınışlarımı

akıllı olmakmış kural

ya da deli olanların içinde görünmek akıllı

nedir ki silinen hayattan,hergün yazılanların üstüne

gözyaşlarım sel mi olucak pehhh

masallar artık modifiye yapılıyo

ne pamuk prenses cücelere

ne de cüceler gökyüzündeki doğacak güneşe güveniyo....

bazen silmekmiş hayatı

onun silemediklerine inat

güçsüzler ele geçirmişse pehhhhh

sen güçlü olmuşsun kandır kendini

yalanış bazen ince düşünceler

anlamamış sildiğin her anının anlamını

oysa düşünmeli insan bazen

düşünemeiği yalanları....

gel sil beni de yeterse gücün

ben güçlüyüm bu güçsüz dünyada

ben acıyanım bu acımasız dünyada

ben ayığım bu sarhoş dünyada

ben insanım bu ne olduğu belli olmayan dünya da

silsene beni gücün yeterse

bu ait olmadığım dünyadan........

09 Kasım 2009 19 şiiri var.
Yorumlar