Kasavet Vaki Oldu Yaylım Ateşinde

bilmezden gelme,
buğday yüklü sensizliğim,

bundan böyle ,
girdabımda tiranlık edemeyeceksin,
ardımda cereyanlı sözler,
tabi ki elde değil,

çarçabuk açarken beslenme çantalarımızı,
kanserli kan kardeşimizi düşünürüz,

dağ,
o zirvede bulutlarla helalleşen,
çok değil bundan bir hafta önce,
ağzında sigarasıyla,
bir mülteciye nasip olmuştu,

dağ adamları meclisinde çok saygı gördü,

eş zamanlı hareketlerle uğur böcekleri geçiş yapıyor,
köşkünde çaylarını yudumlayan insanlara doğru,
uçuyorlar,
katlanılmaz olan bu değil,
yarım açıyla çizilmiş kavgalıların arasındaki,

şimdi görünce çocuk sesleri yükselecek ,
dağların tıraşlandığını,


kayıtsız ve şartsız yani,
basmakalıp sözler eşliğinde ikibinli yıllara girdik,
kimse tartışmıyor ki artık,
vay benim tenkit yüklü dolambaçlarım,

bir gülümseme bırakıyorum dağdan aşağı,
mülteciden sonra sıra bana geliyor,
ama,
beni hoş karşılamıyorlar,
ufak hikayelere başvuruyorum,
dağ adamları meclisine karşı,

söylediğim en soz sözden sonra,
artık tükenip geri çekiliyorum,
kasavet vaki oluyor yaylım ateşinde kalırken.

25 Nisan 2013 147 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar