Kaşif
Mersin'den çıktı yola sırtında bir çanta. 
Yürüdü uzun müddet; keşfedecekti yeni yerler. 
Sazlıklar arasından Taşeline doğru. 
Adımları fuleliydi. 
Rakım düşük, hava nemli, bitkiler bodur. 
Civarda hayvan sesleri; işte dedi hayat budur. 
Yolda bir keçinin hışmına uğradı. 
Filhakika inatçıydı. 
Gezdi, gördü, önce arı soktu; sonra sivrisinek. 
Denizin ortasında bir kale gördü. 
"Yahu bunu oraya nasıl yapmışlar." dedi. 
Öylece bakakaldı. 
Hava sıcak, göksunun debisi düşük, kuşlar neşeli. 
Meraklıları gözlemliyor ve o da orda. 
Belki de Hindistan'a vardı sanıyor. 
Eski bir kaşif gibi. 
Yürümeye devam etti dağ bayır. 
Şimşek çaktı sağanak başladı. 
Romatizmalarını bahane etti. 
İlk otobüsle döndü geri. 
Emir Erten 
20.06.2017

