Kasvet
Fırtınada kalmış bir kuş misali
Öylesine ürkek bir zaman.
Tenha sokaklarda adım adım gezer boş vermişlik
Her yere saçılmış kırılan hayallerin çöpleri
Ayak izlerinde ihanetin resimleri
Kibrine yenik düşmüş bakışların gölgesi
Ceset gibi gezen ölü ruhlar esamesi.
Kargaşa ortasında kalmış
Çocukça hayaller kurarken ümitler
Karmakarışık hisleri taşır avuçlarında yarın.
Gece karanlık, hava puslu,
Her adımda bir tuzak, her yol çıkmaz sokak
Korku faydasız, cesaret kaçınılmazdır.
Sessizliğin gürültüsünden,
Sağanak sağanak yağan acılara sığınır ihtimaller.
Kırık vazo ve yerde kurumaya mahkum bir gül
Parçalanmış umutlar,
Kaygılar taşar karanlığın boşluğunda
Hava soğuk ve ayaz, sisli gece,
Boğuyor telaşları
Uçuşan yarasalar, baykuş seslerine karışıyor
Kağıttan uçaklar doluşuyor ayaklarıma
Ve gökyüzü inanılmaz aylak.
Şimdi bomboş avuçlarıma hohlar kimsesiz bir çocuk
Yerden kalkmaya mecali yoktur dizlerimin
Gözleri güleç bir sabah, yüzü asık hala kırgınlığımın
Uykusuzluğumda ki sarhoşlukta sızmışım
Kırağı vurmuş Sakallarıma, öyle donuk sözlerim
Güneş bir görülüp bir kayboluyor ufukta
Kasvetli hava, şehir kimsesiz
Yalnızlık damarlarımda kan misali.


