Kayıp İstasyon Kızılı
-insan en çok kendinden kaçarken
sığınır kendine-
bir bodoslama karanlık içerisinde
söğütler büyütmeye gözlerini
iri iri bakmaya
kuşlar
kanat açmaya
yolunmuş tüyler üzeri
iyot kokusu göğünün yumuşağına
anahtarın
ekmeğin
ve o kış terliklerinin sıcağına
sinmeye görsün
kaçarsın kendinden
gitmek istersin
için dipsiz kuyu
bir poyraz yalnızlık arasında
üzerinde gömleğin kolları
sağına soluna
hicaz şarkılarla çapraz asılı
ıslak kediler önünde
tekme tokat hiçlik
yanında
avuç avuç sanrıları taşımaya
başlayalı
ruh kurşuni ellerine çökmeye
med cezir aşkların
aykırı
dışlanmış
öteki adamı olmaya görsün
uzaklaşırsın kendinden
terk etmek istersin
için trabzansız merdiven
--
bırakmayı dilersin
her gün yakınlaştığın sokağı
hep aynı yerine tökezleyip
sövdüğün yorgun kaldırımları
kendine benzettiğin
tenha sokak lambalarını
cam güzellerini
akşam sefalarını
üzerinden yuvarlandığın
düşlerini
gülüşlerini
nicesini
en çok da posta kutunu
geride bırakmayı
ve bir kayıp istasyon kızılında
kendinden uzaklaşmayı
kendine sığınırak
-
harika bir şiirdi yine tebrikler ... kayıp istasyon kızılı, harika bir başlık..👍
bir istasyon yalnızlığı mı var acaba şair😙
güzeldi, her zamanki gibi harika kurgusuyla👍👍👍👍
''için trabzansız merdiven''
Şairim emeğine yüreğine sağlık, çok güzeldi yine... 👑