Kehribar Sarısı Hüzünler

Bedevi umutlar dolaşıyor yüreğimin kurak coğrafyasında
Varsın çıyanlar yuva kursun yüreğimin çatlaklarına
Ben gölgemi alıp gidiyorum kalmalara doyamadan
Caddelerin esmer tenine çarpıp yüzümü
Sesimde bir yalnızlık gizliyorum yarından ödünç
Gidiyorum bundan sonra dönmek haram olsun bana
Ayrılığın bütün tonuna boyayacağım bedenimi
Gitmek farz oldu artık gelmek günah
Artık silahların bile cesaret edemediği
Esrarengiz cinayetlere bürüneceğim güpegündüz...

Gözlerimde bir orman yangınının kıvılcımı
Gözlerimde yağmur öncesi Nuh sesi
Bundan sonra kendimi ağırlayacağım kendi davetlerimde
Sesime ses vermeyecek avaz avaz seslenişlerim
Naralarım yankısız kalacak körkütük sarhoş sokaklarda
Belki devrileceğim bir gün kaldırımların ayaz yüzüne
Yabani yakarışlarım bile kar etmeyecek belki
Gidiyorum adımlarımı çamurlara armağan ederek
Batarak, tükürerek, gezerek, ölerek...
Gidiyorum adsız sürgünlerin adsız yurtlarına iltica ederek
Gideceğim, gidiyorum, gittim, gitmiştim...
Artık gitmelerin bile gitme olmadığı
Med-cezirli gidişlerde unutacağım dönüşlerimi...

Bir türkü gibi seslendirerek dostluğunu,
Kehribar sarısı hüzünlerden sıyrılmak
Ve yola düşmek istiyorum artık.
Zulamda içe batan kurşuni ağırlıklar
Ve derimi zorlayan kınsız yalnızlıklar.
Kaçamak bir ölümün son nefesindeydim.
Her doğum yeniden başlamaksa eğer
Zamana hoş geldin diyerek gidiyorum...

|10

01 Temmuz 2010 95 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    Mükemmel,çok güçlü bir anlatım keyifle okudum

    Kutlarım paylaşımı... Selamlar..👍