Kemiksiz Et

Çay tabağım bile boş kalıyor,
Çaysız,
Dahası Sensiz.

Sen ve ben ayrı yerde,
Bizsiz!
Çay şekersiz,
Tabak bardaksız
Sabahlar güneşsiz.

***

Ben seni bulutlardaki şekillere benzetecek kadar yükselttim
Eğri büğrü zamanlarda seni şekillendirdim
Dokunulmamış suyla,
Yoğurdum hamurunu.

Küçüklüğümden beri kemiksiz et biriktirdim
Sana, sol yanımda,
Kalp yaptım onu sonra
Bırakmak için ellerine

Senin içindi her şey,
Sen yoksan eğer,
Et yok, kemik yok,
Akan kan var damarlardan,
Damarlarım yok.
Soluğu kesilen geceler var,
Ellerim elsiz,
Kalbimi tutan yok.
Kalbim yersiz.

Yerli yerinde atmalarım yok
Bedenimin solundaki durmaya çeyrek kala bir saat
Durmak üzere,
Bileklerimden akarken
Aşk!...

...Ve ölüm hemen ardından,
Durduramadığımız zaman!

Saatlerin olmadığı yerde,
Duran, bekleyen zaman,
Gelen ölümü umursamayan,
Dakikaların geçmediği yerde,
Soluğu kesilen gece

Bir de kesilen bileklerim
Durduramadığım zaman yerine
Durmayan kırmızı
Pıhtılaşmayan kan,
Hissedilmeyen doku
Uyuşan bedenler.

...Ve ardımızdan,
Zaman bizsiz.

Evimizin duvarlarında başka gölgeler,
Biz başka dünyada,
Zamansız


Yirmi Yedi Ağustos İki Bin On İki 14 00

27 Ağustos 2012 203 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar