Kendime Susuyorum

hayat çaresizliklerin girdabına sokacaksa seni
aldırma sen oyununu oyna..
o zaten sonu belli olmayan senaryoyu
tutuşturmuş ellerine..

sen en suskun halinle hesaplaş şimdi
bıraktığın ve benden götürdüklerinle
ben suskun çığlıklarımla gidiyorum ayrılığa
sen,
sende kalan ölü haykırışımla uğraş...

hani yolda giderken tekme savurduğun taş
ayırdın diye en sevdiği kaldırımdan
intikam alacak ayaklarından
belki bir çocuğun elinden fırlayarak
alnının tam ortasında bulunacak
taş bile sessizce hakkını alacak..

o zaman
benim senden çok alacağım var..

sen şimdi göğe erdirdiğin başını dik tut
bakma aşağılara ki başın dönmesin
ah etmedim kimseye ama
seni benden başka, benden çok, benden saf
kimse sevmesin
sen de seveme...

dün "yüreğim" dediğim, "sus" dedi bana
kendine sus...haykır ama etrafına

bu sana son demlerim
eğer varsa okuyamadığın şiirlerin
oku eski sevdalarına
bana değil
bana yazdıklarını da oku başkalarına

özgürlüğünün tadını çıkar
boynunu sıkan ip'in yok artık
korkma sıkılmış düğümleri açıldığında
o da senden hakkını alacak
benim koklayamadığım boynundan
yüreğinin darağacına seni asarak
sessizce hakkını alacak....

bilmem hangi semtindesin
batıp gitmiş şehrimin
uzakta da olsa duyacaksın
suskunluğunu nefretimin

çünkü "sus" dedi "yüreğim" dediğim
kendine sus, bağır uzaklardakine..

ben de şiirlere işlerim nakışımı
kendime lal olurken sana haykırışımı...

beni bir adım daha ittiğin uçurum
hakkını alacak senden bekle
sessizce çekerek kendine..

şimdi suskunluğunu bozma
söyleme birtek kelime bile
çünkü söyleyemediğin hiç kuramadığın
kısa cümle bile
hakkını alacak sessiz bedeninde..
sana söyletene dek vuracak yüreğine

seni seviyorum...
seni seviyorum...seni seviyorum

ama ben duymak istemiyorum...

son kez, inan son kez duyacaksın sesimi
ama her yağmur yağdığında gelecek kulağına
ha.. bu arada şunu da unutma
her yağmur damlasınında hakkı var yanağında
ben olup akmayan...içine batmayan
sadece diline doladığın
her yağmur damlasının...

şimdi ilk defa ismini sessizce anarak geçiyorum
ne sularımda gemisin
ne denizinde martıyım

sen beni uzaklara yollamaya çalışansın
bizli hayalleri bensiz gecelere saklayansın
o geceninde hakkı var sende
kabus olacak odanın her yerine
ben'siz geçirdin kendisini
biz'siz geçirdin diye...

ben susuyorum...
sana değil... kendime...
çünkü "sus" dedi bana, "yüreğim" dediğim
kendine sus
ama herkese konuş
sen sustukça yerini bulur bu dokunuş...

sevin senden hesap sormayacak bu duruş
susmaların kimse üzerinde hakkı yokmuş

haydi susmaya başla
bana susacağın kadar haykırışla...

sus..

kendine sus...

sadece yüreğinle konuş...

yerini bulacak bu dokunuş...

liza