Kendine Bencil Günahlar Ustası

Ustam,
kaldır aradan
kurutulmuş canı
ayır yongadan.. sızıdan!..

Geçilebilir misin bir başına
öğret.. kendi tadına varılmadan
ki derelerin gerek, altlı üstlü ırmakların
sazlıkların gerek bana.. denizde berkitilmiş ruhun
geceyi soluyan yaprakların kayırdığı.. hükmün gerek bana;

oysa, tanrıyla da ansam seni gecende
eski bir düşüne rastlarım.. deniz iner güverteye
o ve ben ne çok uzak.. sense ne çok yakındın ikimize
bin gece ertesi gecelerden masallara yakılası koyaklardan
ne yana baksam anısı olurdun bir kenti daha büyütmeye gelsem de!..

Ve bir eski kente anı olsam da
ses verişimi yeşertirsin ağıtlarım içinden
insan sürüleri gösterirsin vadilerde paralarıyla avlanan
-kendine bencil günahların saklanması buyrulmuşken sana-
kursaklarında başlatılan savaşlar ve açık kalp ameliyatlarıyla
içten yanmalı geçmişlere çöreklenirler diye sökülürdü korkulardan!..

Kurtlara yenik sayılırdık usta su
oyalanma taktiklerine sarnıç kıldılar bizi
kalbime dokunduğun yerden yırtıp atınca sesini
bunu bir, çocukları yazacaktı kâğıt toplayıcısı babaların
kartpostallar birikmiş ve iyi dilekler solmuştu posta kutularında
aklımın hastanelerinde batakhanelere dönüyor, sende yanıyordu evleri
en çok kendine bencil günahlar saklanasıydı; içten yanmalı geçmişe devinirlerdi
boyumuz yetmez, güz renginden uyanırız; derdin.. zamanı yutmak için vakit hâlâ dardı.

02 Temmuz 2009 29 şiiri var.
Yorumlar