Keşif


Düşünüyorum mavi ay altında,

ah bu şarkılar, hepsi sana yazılmışlar.

Derken aklımı kurcalıyor binlerce sual.

Gerek var mıydı aşka?

Elzem miydi sevişmek?

Sevsen ani ölüm,

sevmesen ebedi zulüm.

Anlıyorum sonra, büküyorum boynumu.

Sevişmek zorundaydı insan, sevmeliydi.

Zira, martılar bile simiti,

açlığa tercih etti. 


Güneş yuvasına geri dönüp,

karanlığa terkediyor, evreni.

Aydınlandırmak uğruna eriyen mumun oluşturduğu loş ışık.

Rüzgar her estikçe,

soğuktan titriyor aydınlık.

Ve gölgeler tango yapıyor birbiriyle.

Bense ağıt yakıyorum, mumun ateşinde. 


Sevdasına uçan güvercinin kanadından,

kopup süzülen tüy,

batıp çıkıyor mürekkebe.

Boşa kürek çektiğini hissediyor insan.

Çünkü seni anlamak ömür,

yazmak ise koca bir destan.

Oysa bir fotoğraf karesi kadarsın,

göstermeye kalksam.

Cüzdanım ve cebim koca bir girdap.

Ama içinde bir kare yok,

senden kalan. 


Mutluluk artık fersah fersah sıla.

Sen, keşfedilmeyi bekleyen ıssız bir kıta,

ben ise macera peşinde bir colomb.

Gördüm kara parçanı,

demirimle seviştirdim rıhtımını.

Karış karış keşfettim seni

ve koydum ismini.

Daha sonra başladı kavimler göçü,

ayaklarıyla kirlettiler toprağını,

çok aştılar sınırını. 


Varlığından bihaberdi herkes,

değersiz bir değerdin,

benden önce.

Şimdi ise görüyorum,

sınırını ihlal eden gemileri

ve yüreğini işgal edenleri.

Durdurak bilmez artık yüreğim,

hiç bir zaman sevemedi kalabalık yerleri.

Bu yüzden gemim,

sınırından uzaklaşmakta.

Ve artık başka bir iskeleye,

daha çok yaklaşmakta.

17 Ağustos 2019 68 şiiri var.
Yorumlar