Keş(me)ke(ş) Olmasın
Kaybettiklerimizden çok mu?
İmkan varken kazanmadıklarımız.
Umut kestiğimiz hayallerimiz nerde?
Hangisi büyük?
Eğer, onca üzüldüğümüz şeylerin yanına
Bir de
Sahip olmak için
Hiçbir şey yapmadığımız
Zamanları eklesek
Asıl kayıp o zaman anlaşır.
Hiç ulaşamadığımız
Ulaşmak istemeyi dahi düşünmediğimiz
Kazanabileceğiz
Bi dünya kaybettiklerimiz.
Aslında;
Bir şey için ağlarken,
Çok şey kaybeden insanlarız.
Meğer, ne büyük bir boşluğa
Sarılıp sarılıp
Ağlıyoruz.
Bunca nimet içinde,
Kör topal kalmak
Hüzünler dermek kucak kucak.
Hayır, olan onca ulaşmadıklarında
Ne büyük imkanlar geldiğini bilmemek.
İşte hüsran körlük bu
Nasıl çıkarız ki
Bu bakar kör durumdan.
Keşke diyordu,
Genç keşke, on yıl önce
Belki biraz daha erken
Anlasaydım gerçeği.
Her şeyin çok güzel
Çok kolay olduğunu.
Saplanıp umutsuzluklara
Keder ekip mutluluk beklemeseydim yıllarca.
Keşke demeyecek kadar
Yaşamın içinde olsaydım
Bir günlük yaşamı
Keşkesiz bir günde yaşasaydım.
Evet düzeltiyorum,
Keşke yok artık hayatımda
Ben bilmezken daha
Allah'ım veriyor
Şahdamarımdan daha yakın
Bana benden daha yakın
Bir Rabbim var biliyorum.
Umut O'nda
Hayat O'nun gösterdiği yolda.
İşte akıbet belli
Bir gün değil hayat
Uzun bir fırsat.
Bir günde,
Ebedi hayatı kazanabilirsin
Ya da
Keşke deyip bir gün gibi
Harcarsın ebedi hayatı.
Keşke deme,
Haydi Allah her şeyi veriyor
Sen daha
Neyi isteyeceğini bilmezken bile.
(Kasım 2010 İstanbul)