Kibir

Merhamet sanılan aşka inat,
acıma bana, aşk gövde gösterisidir
gizliden de olsa zamana kafa tutmak için
aşk yaşlanmamaktır dilinde ve kafanda
kum fırtınaları çıkarmaktır denizin ortasında
perdesiz kapısız evler yapmaktır korkusuzca yaşanan
kötüyü demir parmaklıklara göndermektir
müebbettir aşk ve bir dünyaya sığmayacak kadar büyük
filizlenmeye ne toprak ne su ne hava
uyulamayacak, yaşanamayacak
ve kapatılamayacak kadar sonsuz.
sevgi sanılan aşka inat,
sevme beni, aşk yok etmektir biraz da
yokluktan da gelse
bir sabah uyanıklığın anlamını aramaktır
güneşin yüzünde bıraktığı sıcaklığı sorgulamaktır
sevmezsin bunları, sevmek zorundasındır da
aşk sevmek zorunda kalmamaktır işte
dünyaya düşmüşsündür
hücrelerinin bölünmesini beklersin
ya da yeni hücreler oluşsun kendiliğinden diye
biraz devrimdir bu yönüyle az da ütopya.
saygı sanılan aşka inat,
saygı duyma bana,
kimseyi almadın bugüne kadar yanına
kusur gibi görünsem de duracağım yanında
kamyonlara yükleyip
şeker gülüşlerimi ve tuzlu ağlayışlarımı
taşıyacağım odalarına,
buz kessin kalbin beni korumaya gelince
bakma yangınıma bozulmaz güzelliğin,
bakamam da zaten uzun gözlerine
nasıl bir korkuysa bilemeden,
hiç geçmeden
hiç sonumuz nereye gidecek demeden
senden hiçbir şey istemeden duracağım yanında.