Kim Bilir Hangi Uçurum Kenarında Vurur Yüzüne Vefa

Biz çoktan yalnızlığımla el salladık senli izlere
Uğurladık seni biz gecenin en karanlığında
Soğuğunda günün sıcaklığına tekme attık yalnızlığımla
Umurunda da değilsin artık gönlümün...

Hadi git
Yoluna yoldaş olsun yaşattıkların
Hangi şarampole yuvarlar seni bilmiyorum çektirdiklerin
Kim bilir hangi uçurum kenarında vurur yüzüne vefa
Durma karşımda
Edebimi bozdurma git
Tükürülesi yüzünü yıkatma git
Günaha sokma beni hadi git...

Ne oldu da döndün geri
Gönül eğlencen mi bitti
Yedek sevgilin yok artık karşında
Kürkçü dükkanı yerle bir oldu bak
Eser kalmadı senden
Arındı gönlüm yüreğinden
Oh be dedirtti sensizlik
Meğer ne büyük bir yükmüş varlığın omuzlarımda
Şimdi af diliyorum bedenimden
Her zerresine zehir misali işlediğim için seni
Af diliyorum zihnimden her saniyesine kazıdığım için seni
Gecemden af diliyorum yıldızlarını sana benzettiğim için
Af diliyorum gözlerimden sana akıttığım yaşlar için
Ve yalnızlığımdan af diliyorum sahte varlığınla kıskandırdığım için...

Hadi git çıkma bir daha yoluma
Yoluna yoldaş olsun yaşattıkların
Hangi şarampole yuvarlar seni bilmiyorum çektirdiklerin
Kim bilir hangi uçurum kenarında vurur yüzüne vefa?

26 Haziran 2010 50 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar