Kırmızı Çizgili Mozaik

Kendi merkezinden kaçan bir halim var, aklım kaçık
Sesim kararsız adımlarım kadar
Bir kabloyla toplayabilseydim içimdeki tüm damarları aynı hizada
Ve içimdeki sana ait her şeyi bir kutuya saklayabilseydim
Daha kararlı olurdu adımlarım

Gidebilirdim, yanıma sana ait bir şeyi alabilseydim
Taşıyabilseydim, oradan buradan sarkan damarlarımı
Altı çizili satırlarımın rengi mavi kablo ve çizgileri kırmızı
Sınırı aşmamak için
Ama en çok kırmızı kabloda aşılır sınırlar

Ne basit bir kelime seni gözleyebilmek sınırlara
Yeni güne gebe yüzlerce kelime varken

Mozaik pasta gibi içimden geçtiğin yollar
Bir o kadar düzenli, bir o kadar karışık ve yumuşak
Cesaret ister boyamaya
Ve her giden yanında götürür c/esaretini

Nefesimin sonuna kadar tutuklu kalacak dilimde adın
Sen habersizce geçiyorsun satırlarımdan
Keşke biraz daha renk verebilseydim sana diyorum geçerken
Kulakların duymuyor
Cesaretim sendeydi
Esaretim sana kurgulanmış gözlerimde

Dokunduğun yerden geriye doğru sayıyorum nefesimi
Ölüm sen dokunmayınca geliyor
Dokunulsa, kesilebilse damarlarım
Biraz daha yaşarım
Tek dokunuşla kesebilirsin yaşamla aramdaki kabloyu
Nefesim çatlak, sesim kırık
Patladığım yerde dağılıyorum
Yeni gün sarsıntı içinde
İçi dışımda
Kablom kesik
Satırlarım sınırı aştı
Kırmızıçizgi bile dizginleyemiyor kelimelerimi

Saçlarımı kesiyorum
Uçları hırçın, sivri
Yüzüme batıyor her şey gibi
Dün gibi
Yarın gözlerime batıyor
Bu mozaik içinden çıkılamaz bir hâl alıyor
Sivrilen her şeyin ucu battığı anda kırılıyor

Kırıkları toplayacak kadar büyük bir çukur bulamıyorum
Sana ait her şeyi içine sakladığımdan beri

Sağa-sola saçılan kırıkları gördükçe beynim çatlıyor
Şimdi biraz daha renkliyiz
Biraz daha belirginlikten uzak

Sana söyleyeceklerimi uzattıkça uzatıyorum
Boyumu uzatır gibi
Boynumu uzatır gibi
Ayaklarımın ucuna basıyor gibi
Bastıkça gökyüzüne yükseliyorum

Nefesim biraz daha açılacak gibi geliyor
Nefesim kısalıyor
Yetmiyoruz, kendi nefesimiz yetişemiyor bize

Ağaçlar geçiyor yanımdan
Ben koşmuyorum

Başım ellerimin arasında
Gözlerim düşmek üzere
Damarlarım biraz daha geriliyor
Kırmızıçizgili sınırlar zorluyor kelimeleri

Bu hikâyenin çıkışında bekliyorum
Ellerim düşmeden gel
Sesim yetişmiyor karanlığın çığlığına
Yağmur yağacak
Biraz daha temizlenecek gözyaşlarımız

Daha duru, daha yalın olacağız yalnızlaşırken
Mozaik
Sen gelirsen bulamam kendimi
Fazla sıcak olur burası
Fazla karışık
Biraz kalabalık olur

Şimdi ellerim kalabalık
Ellerinin hayalini taşıdığım için



Altı Aralık İki Bin On Üç 09 00

06 Aralık 2013 203 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar