Kırmızıya İnat

Şimdi biraz yağmur
Hani o hüzünlendiğinde
Kirpiğinden süzülen ılık ve tuzlu
Usul , usul yüreğime akan .......

Şimdi biraz utanç !...
Kaybolmuş bir şubatta
Buz kesiği bir titrek güvercin
Sahipsiz ve kimsesiz bir balkonda
Tir ,tir titreyen bir alaca şafak
Taze bir gelin heybesinde
Biraz ürkek
Biraz korkak
Ama çırılçıplak

Şimdi biraz gece !...
Şubatın baykuş uğultusunda
Yüzgörümlüğüne kafayı takan ay gibi
Beşibirlik niyetine
Sermek için ayağına beş kıtayı
Sıcak bir Afrika çaldım düşümden
Sunağına bıraktım
Ritmi aykırı atan bir kalbi

Ey deli
Ey yorumsuz ,sorgusuz köle
Sana bir buyruk mu geldi ki ?
Gece senin neyine
Bırak geceyi aşk yaşasın
Sana ne ?

Ama biraz su !..
Bir katre, bir sabır taşı aralığı
Sızıversen çatlayan gönlüme
Belki yeşillenir kurtlanan tohum
Belki yeşillenir ; kışa kıyamete inat
Yokluğun çöl ateşi
Çatlayan dudak

Yokluğun çaresiz kumsalda bir serap
Hurma ağaçları dibine yığılmış
Alisilasyon karmaşası yitik bir ütopya

Şimdi biraz umut!..
Gecenin kuytusunda
Çığlık , çığlığa bir çocuk
Bir o kadar masum
Bir o kadar uçuk

Ve şimdi biraz umut
Cehenneme inat cennete
Kırmızıya inat sana
Geceye inat bana

11 Şubat 2017 121 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)